Düşüncelerin an’ ı yakar..

Sadece bir gün vardır gerçek olan, elimizde olan o da bugün. Aslında sadece an vardır elimizde olan yaşanan, o da bu an… Şimdiki an, sahip olduğumuz an, yaşadığımız an, yaşlandığımız, büyüdüğümüz, gördüğümüz, kokladığımız, duyduğumuz, dokunduğumuz, hissettiğimiz an…  

Şimdiki an, geçtikten sonra bir daha asla yakalayamayacağımız, geri dönemeyeceğimiz o an… 

Ve sonra başka bir an ve başka bir an…

Bir daha asla dokunamayacağımızı bildiğimiz bu anımıza ne yapıyoruz peki, nasıl bu kadar kolayca yaşamadan çöpe atıyoruz şimdiki zamanımızı? 
“Çöpe atıyoruz” diyorum çünkü zamanımizin çoğunu, daha önce yaşayıp bitirdiğimiz bir anı sorgulayarak ya da hiç yaşanmamış bir zaman için kaygılanarak geçiriyoruz. 
Zihinsel alışkanlıklarımızdan kurtulamıyoruz. Şimdi bunu fark etmişken bile otuz saniye içinde başka bir anı düşünmek, gerçekten de bu konuda kendimizle ilgilenmemiz gerektiğiniz en basit örneğidir.

Peki biz ne yapıyoruz?
Ne düşünüyoruz?
Nasıl bir rüyadayız? 

Nasıl yaşıyoruz?
Yaşıyor muyuz? 

Yoksa uyuyor muyuz?

Gerçek olmayan, geçmişte kalan, değiştiremeyeceğimiz ya da gelecekteki olası anlarımızı düşünerek, sahip olduğumuz tek anı, yani yaşanacak olan tek anımızı ziyan ederek… 

Ya geçmişle meşguldür zihinlerimiz, ya da gelecekle. 
Oysa onlar şu an yoklar, onlar yaşandı bitti, ya da henüz yaşanmadı, şu an müdahale edilemezler ve değiştirilemezler.
O halde nasıl bir hastalıktır bu, yaşanması mümkün olan bir anımızı, geride kalan  geçmiş anlarımızı ya da gelecek anlarımızı düşünerek geçirmek?
Hayat akıp giderken. 
Bir rüyaya takılıp kalmak.
Uyumayı seçmek. 
Rüyalarımızdan farklı mıdır, geçmiş ve gelecek anlar? 

Aynı bir rüya gibi değil mi? 

Dokunulamaz, etki edilemez, yaşanır ve biter….
Nasıl ki bir rüyaya dokunamazsak, geçmiş ve geleceğe de dokunamayız. Öyleyse ne anlamsız bir zihin oyunudur  bu? 
Rüyayla yaşamak… Yaşamak denir mi buna? Oysa alternatifi  gerçekle yaşamak ve  sahip olduğumuz anın içinde kalmaktır.
Tercih sizin, ne yapmak istediğinize karar vermelisiniz. Ama karar vermek yetmez, uygulama gerekir.
Kolay demiyorum, çünkü aliskanliklari degistirmek hic te kolay degil. Ancak imkansizda degil.

Yeşim Yücel

Mail: yucelyesim@gmail.com

Instagram: @yesimyucell