UND Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Muazzez Araç, lojistik sektörüne yönelik hiçbir devlet desteğinin olmadığına dikkat çekerek, 2025 yılında uygulanacak yeni teşvik yatırım sistemine lojistik firmalarının da dahil olması çağrısı yaptı.
Enflasyonu artıran başlıca etmenlerden birisinin de yüksek lojistik maliyetler olduğuna dikkat çeken Muazzez Araç, “Yüksek enflasyonun temel sebeplerinden birisi devletimizin lojistik sektörünü koruyucu bir politikasının olmamasıdır. Şirketler kendi güçleriyle hem filo yatırımlarında hem de şoför istihdamında sektörde var olma mücadelesi veriyor. 1 çekici alırken 2 çekici parasını ÖTV ve MTV olarak devlete ödüyoruz. Bunun yanı sıra lastik, kasko, sigorta giderlerinde de hiçbir destek alamıyoruz. Sektör olarak devletten aldığımız hiç destek yok. Bu sektörümüz adına adaletli bir durum değil. Eğer biz ihracat gücümüzü artırmak ve enflasyonun daha sürdürülebilir seviyelere inmesini istiyorsak, lojistik sektörünü de teşvik sistemine entegre etmeliyiz. Bunun için 2025 yılında hayatımıza girecek proje bazlı yeni teşvik sisteminde lojistik firmalarının da yararlanmasını sağlamalıyız. Sektör firmalarımız büyüme süreçlerini tamamlayana kadar hem yeni araç alımlarında hem de şoför istihdamında hem de lojistik merkez yatırımlarında yüksek vergi, pirim ve arsa tahsisi bedellerinden kurtarılmalıdır” dedi.
GAP Bölgesi için modern tır parklarına ihtiyaç var
GAP Bölgesindeki şehirlerde önemli sorunlardan birisinin de TIR parklarının olmaması olduğunu kaydeden Muazez Araç, şöyle konuştu: “Gaziantep il sınırından itibaren kara yolu taşımacılığında ciddi bir altyapı sorunu yaşanıyor. Şanlıurfa ve Mardin’de demiryolu altyapısının olmaması buradaki firmaları karayolu taşımacılığına bağlı hale getiriyor. Bu şehirlerde yetiştirilen gıda ve diğer endüstriyel ürünler için Mersin ve İskenderun’daki limanlardan ciddi bir ihracat ve ithalat hareketliliği var. Bölgedeki tren yolu hatları inşa edilene kadar karayolundaki sirkülasyonu destekleyecek büyük tır parkları kurulmalı. Şoförlerin seyahat kalitesini artırmak için bu parkların yapımı hızlandırılmalı. Aksi takdirde şehir içlerinde duran tırlar nedeniyle hem kent trafiği aksıyor hem de kazalara davetiye çıkıyor. Bazı tır sürücüleri bazen farkında bazen de farkında olmadan araçlarını otoyol kenarlarına park ederek hem kendi canlarını hem de otoyoldaki diğer araçlardaki vatandaşlarımızın hayatını riske atıyor. Bu sorunları çözmek istiyorsak çağımızın koşullarına uygun tır parklarını GAP Bölgesi’ne kazandırmalıyız.”
Şoför sorunu kazaları ve mali kayıpları artırıyor
Sektörün en büyük problemlerinden birisinin de nitelikli şoför olduğunu kaydeden Muazzez Araç, “Sektörde şoför bulmak çok zor. Yeni şoförler için vize almak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Şoförler lojistiğin can damarıdır. Tam da bu sebeple şoförlerin kapsamlı bir eğitimden geçmesini ve şoför akademilerinin sayısının artırılmasını bekliyoruz. Ne yazık ki şu anda pek çok firma yasal olmayan yollardan kişilere C sınıfı ehliyeti aldırarak şoför yapıyor. Bu sebeple can ve mal kaybına neden olan kazaların sayısında ciddi bir artış var. Şoför kalitesinin artırılması için tam kapsamlı eğitim programları uygulanmalı ve bu süreç devletimizin kontrolünde yapılmalı. İyi şoförlerle hem kazalarda da ciddi bir düşüş sağlayabilir hem de şoför bulma sorununu ortadan kaldırabiliriz” diye konuştu.
Lojistik alanda yeni şirket kuruluşu işlemleri zorlaştırılmalı
Sektörde deneyimsiz kişiler tarafından açılan şirketlerin haksız rekabet ortamı yarattığını ve bunun olumsuz etkilerinin sektörün geneline yayıldığını ifade eden Muazzez Araç, şöyle devam etti: “Bazı çalışanlarımız edindikleri kısıtlı tecrübelerden istifa ederek ortaklıklar kurup Taşıma İşleri Organizatörlüğü (TİO) Belgesi’ne kolaylıkla ulaşarak şirket açabiliyor. Bu adımın sonucu olarak bireysel nakliyatçılık artıyor, piyasadaki fiyat dengesi bozuluyor ve yasa dışı ürünlerin ihracatı genişliyor. Bu durum en çok sektöre ve yasalara uygun ticari faaliyet gösteren marka şirketleri etkiliyor. Bu sorunun çözümü için sektörümüze rayiç bedel belirlenmeli. Sektörümüzün gelir-gider dengesindeki eşitsizlik ancak bu bedelle çözüme kavuşabilir. Rayiç bedel belirleyecek sistemin altyapısı için biz elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyiz.”
Mehmet Nabi BATUK – EKONOMİM.COM
LOJİPORT