2024 ABD başkanlık seçimleri, deniz taşımacılığı sektörünün geleceğini etkileme potansiyeline sahip. Donald Trump ın olası yeniden seçilmesi, ticaret savaşlarının yeniden alevlenmesine yol açabilir, bu da konteyner taşıma maliyetlerini etkileyebilir.
Deniz taşımacılığı endüstrisinin en büyük oyuncuları yabancı mülkiyete sahip olsa da, 2024 ABD başkanlık seçimleri okyanus taşımacılığının geleceği üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Son zamanlarda yapılan bir analiz, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump’ın zaferinin, önceki performansına dayanarak konteyner taşımacılık pazarında daha fazla kesintiye neden olabileceğini belirtti. Trump ın ikinci bir döneminde ticaret savaşlarının tırmanma olasılığı çok daha yüksek.
5 Kasım da seçilmesi durumunda Trump’ın, tüm ABD ithalatlarına %20 oranında genel gümrük tarifeleri uygulaması bekleniyor. Çin den gelen ürünler ise %60’lık bir tarife ile karşılaşabilir. Drewry nin konteyner araştırma yöneticisi Simon Heaney, “Bu tür vergiler nihayetinde ABD tüketicileri tarafından ödenecek ve bu durum, özellikle Çin’den gelen konteyner ithalatı için genel talebi düşürecektir,” dedi.
2024’te artan navlun fiyatlarının, 2018 yılında Trump ın ilk kez uygulamaya koyduğu tarifelerle 40 fitlik konteyner başına 1,340 dolardan 2,692 dolara fırladığı gözlemleniyor. Ancak 2 Ocak 2019 itibarıyla bu rakam 1,679 dolara geriledi, ancak yine de 2018 yılı ortasındaki fiyatların %25 üzerinde kaldı.
Ticaret Politikaları Üzerindeki Etkiler
Trump’ın başkanlık kampanyası boyunca önerdiği tarifelerin fiyat artışlarına yol açmayacağını belirtmesi dikkat çekti. Heaney, Trump’ın tarifelerini “aşırı” olarak tanımlarken, hem Trump hem de Demokratik başkan adayı Kamala Harris’in “korumacı eğilimleri” olduğunu kabul etti. Ancak aralarındaki fark, Trump’ın ticaret politikalarına daha “agresif ve çatışmacı” bir yaklaşımı ile Harris’in “daha geleneksel, diplomatik” bir tutum sergilemesi.
Harris, Trump’ın tarifelerini bir “ulusal satış vergisi” olarak nitelendirmiş olsa da, kazanması durumunda mevcut tarifeleri geri almasının beklenmediği belirtildi. Heaney, Harris yönetiminin yeni tarifeler yerine ABD sanayisini ve ihracatını artırmak için daha fazla sübvansiyon getirebileceğini ifade etti.
Tedarik zincirindeki değişiklikler sadece olumsuz sonuçlar doğurmayabilir. Trump’ın ilk tarife dalgası, konteyner gemileri aracılığıyla ABD’ye daha fazla tedarik zinciri çeşitlenmesini teşvik etti ve bu, Çin in pazar payında büyük bir erozyonla eşleşti. Heaney, “Ticaretin daha fazla çeşitlenmesi, konteyner taşımacılığı açısından bir sorun değildir. Aksine, üretimin daha fazla parçalanması, ara parçaların taşınmasını artırarak olumlu bir durum yaratır,” dedi.
Çin’in Pazar Payındaki Düşüş
ABD konteyner ithalatında Çin’in değer payı, Trump’ın ilk döneminden önce %40’tan 2024’ün ilk sekiz ayında %27’ye düşerek yaklaşık 13 puan azaldı. Öte yandan, Vietnam bu süreçte ABD ithalatındaki payını %44’e çıkararak iki katına çıkardı. Seçim sonucuna bağlı olarak, Drewry, ABD’nin tedarik zincirlerini Çin’den uzaklaştırmaya devam etmesini bekliyor.
Heaney, ABD’nin daha korumacı politikalara yönelmesi durumunda konteyner pazarında sorunlar yaşanabileceğini belirtti. Drewry’nin araştırmasına göre, ABD limanlarındaki yüklü ithalatlar, konteyner pazarındaki en önemli büyüme motoru olarak öne çıkıyor. Ancak bazı aşırı politika fikirlerinin hayata geçirilmesi durumunda bu büyüme eğiliminin tehlikeye girebileceği ifade edildi.
Ayrıca, dünyanın en büyük konteyner taşımacılık şirketi olan Akdeniz Taşımacılık Şirketi nin (MSC) bir üst düzey yöneticisi, Trump’ın yeniden seçilmesinin sektördeki karbonsuzlaşma çabalarını daha da zorlaştırabileceği konusunda endişelerini dile getirdi. Trump’ın ikinci döneminde iklim yasalarında daha fazla düzenleme gevşetilmesi ve yenilenebilir enerji kullanımı için vergi teşviklerinin kaldırılması bekleniyor. Bu durum, düşük karbonlu alternatiflerin kıt ve pahalı olduğu göz önüne alındığında, okyanus taşımacılık firmaları için zorluk yaratabilir.
Mehmet KÖPÜKLÜ – YENİÇAĞ
LOJİPORT