A
A Channel ("A" kanalı)
Başka bir yerde bulunmayan birinci kalite
ürünleri taşıyan birincil satış kanalı.
Abandonment
(Terk) (1) Bir taşıyıcının izlediği
güzergah/hattın tamamında veya bir kısmında
hizmet vermeyi durdurma veya yükün veya
geminin mülkiyetini veya kontrolu bırakma
yönünde izin istemesi. Motorlu araç veya
demiryolu taşımacılığında ICC'den onay
alınması gerekir. 2) Yükleten veya
gönderilen kuruluşun hasarlı yükü bırakması
veya teslimatı kabul etmemesi. 3)
Deniz sigortasında kısmen tahrip olmuş mal
üzerindeki hakların sigortacıya bırakılması.
4) Tam ziya talebinde bulunmak üzere
hasar gören veya zayi olan mal üzerindeki
haklardan vazgeçme edimi.
Absolute Liability (Mutlak Sorumluluk)
Taşıyıcının tüm sorumluluğu üzerine aldığı
ve konşimento veya görenek hukukunda yer
alan normal muafiyetlerden yararlanamadığı
bir durum.
Acceptance (Kabul)
1) Yükün gönderildiği kuruluşun yükü
teslim aldığını teyit ettiği belge, ki bu
kabul ile birlikte taşıyıcının sözleşmesi
sona ermiş olur. 2) Bir ödeme taahhüdü, ki
çoğunlukla senedin yüzüne "kabul edilmiştir"
ibaresi yazılır ve ödemenin yapılacağı tarih
ve yer belirtilir ve kabul edenin imzası yer
alır.
Accessorial Charges (Ek hizmet ücretleri)
Line-Haul türü mal taşımacılığı ile
bağlantılı olarak verilen ek hizmet ve
tanınan imtiyazlara ait ücretler. Bu
ücretler navlun ücretine dahil edilmez ve
daha çok maktu bir ücret olarak uygulanır.
Birkaç örnek: teslim-alma/teslim etme,
transit geçiş imtiyazları, sürestarya,
değiştirme, yükleme/ boşaltma.
Activity-Based Costing (Faaliyete dayalı
maliyetleme)
Bir kuruluş içinde gerçekleştirilen spesifik
faaliyetlerin gerçek maliyetine dayalı bir
muhasebe sistemi.
Ad Valorem (Ad valorem)
"değere göre", ("kıymet üzerinden") anlamına
gelen Latince bir deyim. Ürünlerin
belirlenmiş belli bir yüzdesi üzerinden
saptanmış navlun ücretleri ad valorem
ücretler olarak bilinir.
Advanced Charge (Avans ücret)
Bir sevkıyatta, yükün gönderildiği kişiden
tahsil olunmak üzere, bir nakliye şirketinin
bir diğer nakliye şirketine veya yükletene
önceden verdiği navlun veya ücret.
Advance Ship Notice (ASN) (Ön Sevk İhbarı)
Kullanıcılara hangi ürünün geldiğini,
nereye, nasıl ve ne zaman geleceğini
bildiren EDI işlemi.
Advice of Shipment (Sevk avisi)
Malın sevkinin gerçekleşmiş olduğunu ambalaj
ve taşıma aracının izleyeceği yola ilişkin
bilgiler ile birlikte yerel veya yabancı
alıcıya bildiren ihbar. Çoğunlukla faturanın
bir sureti ve bazen de konşimentonun bir
sureti eklenir.
Afloat (Yoldaki mallar - Seyir Halindeki
Mallar
İster fiilen denizde gemide isterse limanda
olsun, nakliye aracından henüz tahliye
edilmemiş mallar.
Agent of Change (AOC) (Değişim Amili)
Yeni iş yapma şekilleri için lobi yapan
profesyonel.
All-Commodity Rate (Tüm-mal tarifesi)
Bir seferde bir araçta gönderenden alıcıya
taşınan çoklu-mallarda geçerli olan ekseriya
dolu vagon/dolu kamyon tarifesi (dolu navlun
tarifesi). Tüm-mal tarifesi "hizmet
bedeli"nden çok fiili taşıma maliyetine
dayalı olarak belirlenir.
Allowance (İndirim)
Malın ağırlık veya bedelinden yapılan düşme.
Bir taşıyıcı gerekli teçhizatı temin edemez
de, o teçhizat yükleten tarafından temin
edildiğinde yapılır.
Alongside (Gemi bordasına kadar taşıma)
Bir geminin yanıbaşındaki teslim noktası;
mal üzerindeki mülkiyet hakkının bir
taraftan diğerine geçtiği yeri gösterir bir
ifade.
Alternate Routing (Alternatif yol
programı/güzergah)
Normalden daha az arzu edilen ancak benzer
sonuç veren bir yol programı.
Arbitrary (Arbitrar)
1) Olağandışı yerel koşulları telafi
etmek üzere normal navlun ücretine ek olarak
ödenen ücret.
2) Bir taşıyıcının müşterek navlun
ücretlerini taksim ederken kabul ettiği
sabit tutar.
Asset Recovery (Varlıkların geri
kazanılması)
Artık, devri geçmiş, hurda, atık ve fazlalık
ürünlerin ve diğer kıymetlerin bir yandan
elden çıkarmalar ile ilgili maliyet ve
sorumlulukları asgariye indirirken diğer
yandan sahibinin sağladığı getiriyi azamiye
çıkaracak şekilde tasnif edilip elden
çıkarılması.
Asset-Based Provider (Destekli lojistik
hizmet kurumu)
Karayolu, havayolu, demiryolu nakliye
kuruluşu veya depo yönetim firması ile
bağları olan bir lojistik şirketi.
Authority (Yetki)
Eyaletlerarası Ticaret Komisyonu'nca bir
karayolu nakliyecisine verilen
işletme/faaliyet hakları.
Authorized Carrier (Yetkili Taşıyıcı)
Adi veya sözleşmeli bir taşıyıcı olarak mal
taşımacılığı yapmak için ICC tarafından
yetkili kılınan kişi/şirket.
B
Backhaul (Gidiş-geliş, ters yönde hareket,
geri-gönderme)
1) Genellikle tek gidişten daha az
kazanç getiren gidiş-geliş şeklindeki
taşımacılık şekli. 2) Ters yönde
trafik genel olarak daha sıkışık iken trafik
akışının daha hafif olduğu yönde hareket
etme. 3) Sevkedilmiş bir malı
katetmiş olduğu güzergah üzerinden geri
gönderme.
Barcodes (Barkodlar)
Otomatik-tanımlama teknolojisinin en yaygın
surette kullanılan şekli. Temel olarak, bir
rakamı, harfi veya sembolü temsil etmek
üzere kullanılan bir dizi ışık ve farklı
genişlikte koyu çizgiler. Bir barkod
okuyucusu, ki bu bir optik tarayıcıdır, bir
ışık huzmesini dışarı verir ve ışık
siyah-beyaz bantlardan sektiğinde ortaya
çıkan titreşimli yansımayı kaydeder.
B Channel ("B" kanalı)
Ters akış yaşamış mallarda, ikincil satış
kanalı. Birinci kalite mal taşıyabilir.
Backflush (Kayıt Düşme)
Bir montaj veya alt-montajda kullanılan
aksam parçalarının malzeme cetvelini
üretilen montaj sayısı kadar arttırmak
suretiyle stok kayıtlarından düşülmesi.
Barter Companies (Barter/takas şirketleri)
Firmaların birinci kalite ve diğer mallarda
istenmeyen stoklardan uçak biletleri veya
reklam zamanı gibi diğer ürünler veya
mallarla değiş-tokuş yapmak suretiyle
kurtulmasını mümkün kılarlar.
Basing Point (Taşıma ücretinde esas alınan
ana nokta)
Taşıma ücretlerinin saptanmasında esas
alınan coğrafi nokta, öyle ki komşu
noktalara uygulanan ücretler buna göre
taşıma giderleri eklenerek veya çıkarılarak
bulunur.
Benchmarking (Kıyaslama)
En üst düzeyde performans veya uygulama.
Bill of Lading (Konşimento)
Taşıyıcının yükü teslim aldığını teyit
ettiği, yükün niteliğini belirten ve taşıma
sözleşmesini ortaya koyan ana taşıma
belgesi. Hüküm ve şartlar, sorumluluklar ve
yükümlülükler nasıl kullanıldığına ve nerede
kullanıldığına göre değişiklik gösterir.
Konşimento ciro-edilebilir veya
ciro-edilemez türde olabilir.
Bill of Material (BOM) (Malzeme Cetveli)
Bir ana montaj çalışmasına giden
alt-montajlar, ara elemanlar, parçalar ve
hammadde listesi, ki bir montajı yapmak için
gerekli olan her malzemenin miktarını
gösterir. Satınalma taleplerinin ve üretim
siparişlerinin verilmesi gereken Stokları
belirlemek için ana üretim programı ile
birlikte kullanılır. Tek-ayaklı malzeme
cetveli, mal istek emrine bağlanmış malzeme
cetveli, modüler (planlama) malzeme cetveli,
geçici malzeme cetveli, matriks malzeme
cetveli ve maliyetli malzeme cetveli de
dahil olmak üzere bir dizi formatı
bulunmaktadır. Malzeme cetveline bazı süreç
endüstrilerinde formül, reçete veya
bileşenler listesi de denilmektedir.
Bleeding Edge (Tehlikeli girişim)
Şimdilik zamanının ilerisinde olup da
rekabette dezavantaja yol açabilecek bir
manevra.
Bonded Warehouse (Antrepo)
Hazine Bakanlığı'nca onaylı olarak vergi
kanunlarına uyulacağı yönünde teminat/
garanti altında işgören depo. Malları
gümrüğü ödeninceye kadar veya mallar bir
başka uygun şekilde serbest bırakılıncaya
kadar saklamak için kullanılır.
Box (Kutu)
1) Denizaşını taşımacılıkta römork
veya konteyner için kullanılan argo terim.
2) Kamyon nakliyatı anlamında
kullanılan argo terim.
Branch Line (Şube hattı)
Ana hat veya diğer bir şube hattı ile
kesişme noktasının ötesinde bir veya birden
fazla istasyona tren hizmeti veren demiryolu
hattı.
Breakbulk
1) Transit geçiş yapan bir aracın
bazı/tüm muhtevasını boşaltmak, tasnif etmek
ve yeniden yüklemek. 2) Tek bir yüke
ait büyük bir sevkıyatı muhtelif alıcılara
dağıtılmak üzere birçok küçük sevkıyata
bölmek.
Breaking out the Box (Kutuyu açmak)
Klasik olmayan düşünüşle olan klasik
problemleri çözmek.
Broker (Broker-aracı-simsar)
1) Diğer taşıyıcıların eyaletlerarası
mal hareketlerini düzenleyen temsilci. 2)
Araç Sahibi-işletmeciler ve/veya taşıyıcılar
için ekonomik düzenlemelerden muaf yüklerle
ilgili işlemleri yürüten biri. 3)
Komisyon karşılığında mal alım-satımında
aracılık yapan biri. 4) Başkasına ait
bir teçhizatı bir taşıyıcıya kiralayan kişi.
Brokers (Broker/aracı)
Ters( reverse ) lojistikte, broker'lar satış
ömürlerinin sonunda olan ürünlerde
uzmanlaşan firmalardır. Daha çok, yeterince
düşük fiyattan verilen herhangi bir ürünü,
ne durumda olursa olsun, satın almak
isterler. Pek çok iadede genellikle en
nihayette başvurulacak müşteri durumundadır.
Bulk Carrier (Dökme yük gemisi)
Petrol, hububat veya cevher gibi
ambalajlanmayan, kolilenmeyen, şişelenmeyen
veya sair surette paketlenmeyen dökme
yükleri taşıyan gemi.
Bulkhead (Bölme/perde)
1) Römork veya vagonda bulunan ve bir
yükü diğerlerinden ayıran ve dengeleyen dik
duvar.
2) Bir araçta veya gemide yükü
zapteden bölme.
Business Process Re-engineering (İş
süreçlerinin yeniden tasarımlanması)
Maliyet, kalite, servis ve sürat gibi
kritik, modern performans ölçütlerinde köklü
iyileşmeler gerçekleştirmek için iş
süreçleri üzerinde köklü bir düşünüş ve bu
süreçlerin yeni baştan tasarımlanması.
Buy-Out (Tümden satınalma)
Bir üreticinin bir perakendecinin bir başka
üreticiye ait ürünlerden oluşan stoğunu
tümüyle satın alması. Böylece satın alan
üretici rakibinin ürününü kendisininkiyle
değiştirmiş olur.
Buyers' Right to Route (Satın alanın aracın
izleyeceği yolu belirleme hakkı)
Bir satıcı navlun ücretlerini ödemediğinde,
satın alan malın nereye gönderileceğini
belirleme hakkına sahiptir. Satıcı alıcının
talimatlarına uymakla sorumludur. Demiryolu
ile yapılan sevkıyatlarda complete routing
mümkündür, ancak yalnız motorlu araçlarla
yapılan sevkıyattaki ilk taşıyıcı için.
C
CF (cost and freight) (Mal bedeli ve navlunu
kapsayan satış fiyatı)
Belirtilen fiyatın içine mal bedelinin ve
varış noktasına kadar olan nakliye
masraflarının dahil olduğunu belirten bir
denizaşırı taşımacılık terimi. Sigorta
normalde fiyata dahil değildir.
Cannibalization of demand (Talebin
yamyamlaşması)
Ters lojistikte, talebin yamyamlaşması
ikincil piyasa satışları "A" kanalındaki
satışları azalttığında ortaya çıkar.
Cannibalization of Parts (Parçaların
yamyamlaşması)
Parçaların veya aksamların bir ürün
kaleminden ayrılıp aynı üründen bir başka
üniteyi onarmak veya ıslah etmek için
kullanılması.
Capacity requirements planning (CRP)
(Kapasite ihtiyaçlarını planlama)
Kapasite limitlerini veya seviyelerini
tespit etme, ölçme ve ayarlama işlevi. Bu
bağlamdaki capacity requirements planning
terimi üretim görevlerini gerçekleştirmek
için gerekli olan insangücü ve makine
kaynağı miktarını ayrıntılı olarak belirleme
sürecine işaret etmektedir. MRP sistemindeki
planlı siparişler ve açık dükkan siparişleri
CRP'ye girilir ve CRP parça yönlendirme ve
zaman standartlarını kullanarak bu
siparişleri çalışma merkezi ve çalışma
süresi bazında çalışma saatine dönüştürür.
Kaba kapasite planlaması MPS'yi
gerçekleştirmek için yeterli kapasite
olduğuna işaret edebilse de, CRP kapasitenin
belli süreler içinde yetersiz olduğunu
gösterebilir.
Capacity Management (Kapasite yönetimi)
Üretim planı, ana (master) üretim programı,
malzeme ihtiyaçları planı ve gönderi listesi
gibi tüm imalat programlarını
gerçekleştirmek için kapasite limitlerini
veya seviyelerini tespit etme, ölçme, izleme
ve ayarlama işlevi. Kapasite yönetimi dört
kademede gerçekleştirilir: kaynak planlama,
kaba kapasite planlaması, kapasite
ihtiyaçlarının planlanması ve girdi/çıktı
kontrolu.
Carload (C/L veya CL) (Dolu vagon-dolu
navlun)
1) Bir vagonu doldurmak için gerekli olan
yük miktarı. 2) Dolu vagon tarifesiyle
sevkıyat yapılabilmesi için öngörülen
miktar.
Centralized Return Center (CRC) (Merkezi
İade Tesisi)
Bir şirketin iadelerinin işlemden
geçirildiği bir tesis.
Carrier (Taşıyıcı)
Mal ve yolcu taşımacılığı işinde, çoğunlukla
bir ücret karşılığında olmak üzere, faaliyet
gösteren kişi, ortaklık veya şirket.
Cartage (Araba ile taşıma ücreti)
1) Malı teslim alma/teslim etme ücreti. 2)
Malları çoğunlukla kısa mesafelerde taşıma
hareketi.
Case Mark (Sandık işareti/markajı)
Bir sevkıyat kartonunun dışında yer alan ve
varış yerini ve mal muhtevasını da içeren
bilgi.
Category management (Kategori yönetimi)
Benzer gereksinmeler ve karakteristikler
gösteren (örneğin ısı veya nem-kontrollu)
ürünleri tedarik zinciri boyunca tek bir
sistem veya kategori şeklinde yönetme.
CBD (terms of sale) (Teslim öncesinde ödeme
yapılmasını öngören satış şekli)
Teslimattan önce ödeme. Ödeme sevkıyattan
önce alındığından satıcı hiçbir risk
üstlenmez ve hiç kredi açmaz.
Cellular Manufacturing (Hücresel imalat)
Yalnız o hat veya hücre içinde çalışan
makinistler tarafından çalıştırılan tek bir
makine hattı veya hücresi bünyesinde parça
ailelerin üretildiği bir imalat süreci.
Centralized Return Center (CRC) (Merkezi
İade Tesisi)
Bir şirketin iadelerinin işlemden
geçirildiği bir tesis.
Certificate of Manufacture (Üretim Belgesi)
Malların tamamlandığını ve sevke hazır
olduğunu belirten bir belgenin ibrazında
poliçeler ödenirken/ciro edilirken
akreditiflerle birlikte kullanılan belge.
Claim (Hasar talebi-hak iddiası)
1) Yolculuk sırasında yükün kayba
uğraması/zarar görmesi nedeniyle nakliye
şirketine karşı ileri sürülen hasar talebi.
2) Fazla alınan ücretin iadesi için nakliye
şirketine karşı ileri sürülen talep. 3)
Sigorta poliçesi tahtındaki hasarın telafisi
için bir kişinin/şirketin ileri sürdüğü
talep.
Class Rate (Sınıf tarifesi)
Benzer sevkıyat karakteristiklerine göre
gruplanmış mallara ait tarife. Sınıflama
cetvellerindeki bölgesel dereceleme
sütununda yer alan numaralı/harfli madde
gruplarına/sınıflarına uygulanmaktadır.
Clearance (Temiz Kağıdı)
Geminin tüm yasal şartları yerine getirmiş
olduğundan limandan ayrılmakta serbest
olduğunu gösterir gümrük idaresinden alınan
temiz belgesi.
Close-Out Liquidators (Ucuz-ürün avcıları)
Bir perakendecinin belli bir bölgedeki
ürünlerinin hepsini satın alma konusunda
uzmanlaşmış firmalar; bu durum daha çok bir
perakendeci belli bir iş bölgesinden çıkmaya
karar verdiğinde görülür.
Co-Load (birlikte-yükleme)
Farklı terminallerden gelip de tek bir yük
olarak gönderilmek üzere birleştirilen iki
ayrı mal.
COD (Terms of Sale)
Teslimde ödeme. Alıcı mal bedelini
taşıyıcıya teslimden önce öder; satıcı satın
alanın malları kabul etmemesi riskini
üstlenir.
Collect Shipment (Navlunun varış yerinde
alınacağını belirten ibare)
Navlun ücretleri/avansları tahsilatının yük
varış yerinde gönderilene/alıcıya teslim
edildiğinde yapıldığı sevkiyat şekli.
Commercial Invoice (Ticari fatura)
Dış ticarette satıcı/ihracatçı tarafından
düzenlenen ve malın miktarını, kalitesini ve
cinsini, malın bedelini, satış şeklini,
markaj/numarasını, ağırlığını, satın alanın
tam isim/adresini ve tarihi gösteren dökümlü
liste.
Common Carrier (Adi taşıyıcı)
Yayınlanmış tarifeler üzerinden normal bir
programda eyaletlerarası insan/mal
taşımacılığı yapan ve kiralama esasıyla
herkese hizmet veren herhangi bir taşıyıcı.
ICC'nin düzenlemelerine tabidir.
Competitive Line Rate (CLR) (Rekabetçi hat
navlunu)
Yükleten/taşıyıcı ile müzakere edilen tarife
veya Ulusal Ulaştırma Dairesi'nin empoze
ettiği navlun. Bir CLR ile, Railway A
("yerel taşıyıcı") yalnız kendisi tarafından
kullanılan ve bir aktarma noktasından 30
kilometreyi aşkın bir mesafede yerleşik
bulunan bir yükletenden seyir rotasını
aktarma noktasına çevirmesini ve malını
Railway B'ye ("bağlantı taşıyıcısı")
aktarmasını isteyebilir.
Concealed Damage (Gizli hasar)
Görünürde hasar görmemiş bir konteynerde
bulunan malın hasarlı çıkması. Net yükleten
ne de taşıyıcı sorumluluk istemediğinden
buna ilişkin hasar taleplerinin çözüme
kavuşturulması güçtür.
Concurrence (Mutabakat belgesi)
Taşıyıcı tarafından imza edilip ICC'de kayıt
altına alınan belge. Taşıyıcının belli bir
acentenin yayınlanmış tarifesine katıldığını
doğrular.
Conference (Konferans)
1) Amerikan Kamyon Nakliyatı Dernekleri
bünyesinde yer alan ve belli bir motorlu
araç taşıyıcı sınıfını/türünü temsil eden
bağımsız/özerk kuruluş. 2) Aynı güzergah
üzerinde hizmet veren ve kollektif taşıma ve
tarife şartları çerçevesinde faaliyet
gösteren donatanlar birliği.
Confidential Contract (Gizli sözleşme)
Taşımacılık trafiğinde tarife ve şartlar
için bir yükleten ile demiryolu nakliye
kuruluşu arasında müzakere edilerek yapılan
ve onlar arasında gizli tutulan bağlayıcı
yazılı anlaşma. Bu sözleşmelere 1987 tarihli
Ulusal Nakliye İşleri Kanunu'ndan önce izin
verilmemekteydi.
Consign (Mal göndermek, sevketmek)
Malları satılmak üzere alıcıya veya acenteye
göndermek.
Consignee (Gönderilen, alıcı, malın
gönderildiği taraf): Malı gönderen kişiden
teslim alan kişi.
Consignor (Gönderen, malın gönderen taraf)
Ürünleri müşteriye sevkeden kişi veya
şirket.
Consolidation (Birleştirme)
Dolu vagon/dolu kamyon sevkiyatları yapmak
üzere bir vagonu veya bir kamyonu
doldurmayan mal sevkıyatlarını birleştirme.
Containerization (Malı Konteylerlere
koyma/yükleme)
1) Bir dizi paketi bir taşıma birimi olarak
saklamak, korumak ve elleçlemek üzere
kutu-benzeri tertibatlar kullanma. 2)
Kamyonlar, trenler ve gemiler arasında
muhtevaları yeniden elleçlemeden karşılıklı
değiştirilebilecek büyük yük-taşıma
kaplarına (konteynerlere) dayalı sevk
sistemi.
Continuous Flow Distribution (CFD) (Sürekli
akışlı dağıtım)
Bir yandan toplam dağıtım maliyetlerini
asgariye indirirken diğer yandan müşteri
gereksinmelerini karşılamak için
yalınlaştırılmış ürün çekişi.
Continuous Replenishment Program (CRP)
(Sürekli yenileme programı)
Son kullanıcının bir malı satın alışı
tedarik zinciri ile bir ürünün üreti ve
dolaşımını tetiklediğinde ortaya çıkan
müşteri isteklerinin şekillendirdiği
yenileme eylemi.
Contract Carrier (sözleşmeli taşıyıcı)
Motorlu araçla kiralama esasıyla ancak bir
adet veya sınırlı sayıda müşteri ile ve her
müşterinin kendisine özgül gereksinmelerini
karşılamak üzere devamlı sözleşme
çerçevesinde eyaletlerarası insan/mal
taşımacılığı yapan taşıyıcı. ICC'den yetki
alması gerekmektedir.
D
Damage Claim (Hasar talebi)
Sevkedilen malda meydana gelen fiziksel
hasar için veya sevkedilen malın makul süre
içinde teslim edilememesinden ötürü taşıyıcı
aleyhinde zararın karşılanması için ileri
sürülen talep.
Dead Weight Tonnage (DWT) (Yük tonajı -
dedveyt tonilato)
Bir geminin maksimum derinliğe kadar
yüklendiğinde taşıyabileceği tahmini yük
miktarı.
Declared value (Beyan edilen bedel)
1) Yükleten daha yüksek bir bedel beyan
etmedikçe sevkedilen malın varsayılan
bedeli. 2) Daha düşük tarife ödemek için bir
mal hakkında daha düşük bedel belirtmek.
Dedicated Contract Carriage (Tahsisli taşıma
hizmeti)
Araçları ve sürücüleri yalnız kendi
kullanımı için tek bir müşteriye ayıran
üçüncü-şahıs sözleşmeli hizmet servisi;
ekseriya kapalı devre veya sabit güzergah
durumunda yapılır.
Deferred Rebate (Ertelenmiş iade)
Taşıyıcı navlun giderlerinin bir kısmını
yükletene iade eder. Karşılığında, yükleten
tüm/çoğu malları belli bir süre üzerinden
taşıyıcıya verir, ki bu süre çoğunlukla altı
aydır. İadenin ödenmesi benzer süreyle ileri
bırakılır.
Demand Chain (Talep zinciri)
Tedarik zincirinin bir başka adı, ki burada
müşteri yani talebi kontrol eden taraf daha
bir vurgulanmaktadır.
Demurrage (Sürastarya)
Demiryolu/denizyolu taşımacılığı şartları
çerçevesinde yükleme/boşaltma için müsaade
edilen serbest süreyi, ki bu çoğunlukla 48
saattir, aşma halinde ödenecek ceza.
Alıkoyma terimi de motorlu araç
taşıyıcılarında ayna anlama gelir.
Design For Disassembly (DFD) (Demontaja
Uygun Tasarım)
Bir ürünü ömrünün sonunda kolaylıkla demonte
edilebilecek şekilde tasarımlamak.
Design For Logistics (DFL) (Lojistiğe Uygun
Tasarım)
Bir ürünü lojistik açısından daha iyi
işgörecek şekilde tasarımlamak. Ürünün ne
şekilde kullanılacağını, gönderileceğini,
saklanacağını dikkate almak.
Design For Manufacturing (DFM) (İmalata
Uygun Tasarım)
Bir ürünü tasarımlarken üretimin kolay
olmasını, pahasına değer olmasını veya
yüksek kalite standardında olmasını sağlamak
üzere üretimle ilgili kaygıları hesaba
katmak.
Design For Reverse Logistics (DFRL) (Ters
lojistiğe uygun tasarım)
Ürünleri iade akışları daha iyi işleyecek
şekilde tasarımlanması; ters lojistik
gerekliliklerini ürün ve ambalaja yedirmek.
Differential (Fark)
Tarifeyi başka bir noktaya/başka bir
noktadan veya başka bir güzergah üzerinden
yapmak için temel tarifeye eklenen/temel
tarifeden çıkarılan meblağ.
Discrimination (Haksız fark)
Tarifelerde görülüp de maliyetlerin haklı
çıkarmadığı fark.
Disposition (Elden çıkarma/ortadan kaldırma)
Bir ürünün ne şekilde elden çıkarılacağı,
yani bir satış kanalında (outlet) mı
satılacağı, bir broker'a (aracıya) mı
satılacağı, bir yeraltı çöplüğüne mi
gönderileceği vs.
Disposition Cycle Time (Elden çıkarma döngü
süresi)
Bir ürünün ilk iadesinden o ürünün nihai
olarak elden çıkarıldığı ana dek geçen süre.
Distribution Resource Planning (DRP)
(Dağıtım kaynaklarının planlanması)
Dağıtım ihtiyaçları planlarının bir dağıtım
sisteminde yer alan kilit kaynakların
planlanmasına dahil edilmesi; yani depolama
yeri, işgücü, para, kamyonlar, yük taşıma
araçları gibi kaynaklar.
Diversion (Sapma-değişiklik)
Mal yoldayken gönderilende (alıcıda), varış
yerinde veya sevk güzergahında yapılan
değişiklik.
Drawback (Vergi iadesi)
İthal edildikten sonra ihraç edilen bir
malzeme için ödenen gümrük vergilerinin
iadesi.
Drayage
Yükün kamyonla taşınması, ki esas itibariyle
yerel taşımacılıkta başvurulan bir yoldur.
Duales System Deutschland (DSD)
Tüketici ambalajlarını toplamak ve geri
kazanmakla (çevrimlemekle) sorumlu Alman
kuruluşu.
E
Economic Order Quantity (EOQ) (Elektronik
sipariş miktarı)
Bir seferde satın alınacak veya imal
edilecek bir Stoğun miktarını belirleyen bir
tür sabit-sipariş-miktarı modeli. Amaç stok
edinme veya taşımanın kombine maliyetlerini
asgariye indirmektir. Temel formül şöyledir:
Miktar = 'ın Karesi (2 x yıllık talep x
sipariş hazırlığının ortalama
maliyeti/yıllık stok taşıma maliyeti yüzdesi
x birim maliyet)
Economic Value Added (EVA) (Ekonomik Katma
Değer)
Bir faaliyetin gerçek karlılığını
varlıkların toplam maliyeti, faaliyet
maliyetleri, stoklar vs üzerinde odaklanmak
suretiyle ölçülmesi.
EDI veya Electronic data interchange
(Elektronik Bilgi Alışverişi)
Bilgisayarların bilgisayarlarla konuşmasını
sağlar. Bilgisayar donanımına ve yazılımına
yatırım yapmak gerekli olmakla birlikte, EDI
şirketlerin lojistik faaliyetlerini daha iyi
koordine etmek için satınalma siparişleri
gibi bilgileri değiş-tokuş edebilecekleri
elektronik ticaret yapmalarını mümkün
kılmaktadır. Standartlaştırılmış formatlar
bilginin nasıl kodlandığını tanımlar ve
şirket bünyesindeki bir veritabanından diğer
bir veritabanına bilgi akışını mümkün kılar.
Dağıtım faaliyetleri için özellikle önem
arzeden olay EDI'ye dayalı ön sevk
bildiriminin gelişmesi olmuştur. Bununla
gönderilene kamyon daha varış yerine
gelmeden bir sevkıyatta kendisini neyin
beklediği bildirilmiş olur.
Extended Producer Responsibility (EPR)
(Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu)
Bir ürünün ilk üreticisinin o ürünün uygun
şekilde elden çıkarılmasından sorumlu
olmasını öngören bir şart.
Efficient Consumer Response (ECR) (Etkili
tüketici tepkisi)
Bakkaliye sektörüne yönelik bir tedarik
zinciri insiyatifi. ECR müşteri istekleri
doğrultusunda şekillendirilmiş bir ürün
yenileme sistemidir ve bu sistemde çok
kaliteli ürünler ve doğru bilgiler üretim
hattından ödeme tezgahına kadar tüm dağıtım
noktaları arasında bir kağıtsız (EDI) sistem
kanalıyla akar.
Efficient Foodservice Response (EFR) (Etkili
gıda-servisi tepkisi)
Gıda sektörüne yönelik bir tedarik zinciri
insiyatifi. Kuponsuz ECR olarak da bilinir.
Hızlı-servis türü restoran ve ıslah
sektörlerindeki gelişme EFR'nin gelişmesi
için sağlam bir temel sağlamıştır.
Electronic Data Interchange (EDI)
(Elektronik bilgi alışverişi)
Bilgisayardan bilgisayara, elektronik,
kağıtsız iletişim; yorumlama veya yeniden
kaleme almaya gerek duyulmaz.
Electronic Point of Sale (EPOS) (Elektronik
Satış Noktası)
Perakende ödeme tezgahlarında satışları
kaydetmeye yönelik bilgisayarlı bir sistem.
Ex
Yer ismi ile birlikte kullanılan, ""..da"
veya "..'dan" anlamına gelen bir ön-ek. Tüm
nakliye masraflarının ve kayıp/hasar
risklerinin mal belirtilen yerde (yani ex
ibaresinden sonra belirtilen yerde)
taşıyıcıya teslim edildiğinde alıcıya
geçtiği anlamına gelir.
Exempt Carrier (Muaf taşıyıcı)
ICC'nin ekonomik düzenlemelerinden muaf olan
ve kiralama esasıyla işgören motorlu araç
taşıyıcısı.
Expediting (Taşımayı kolaylaştırma)
Malları artan bir hızla normal kanallardan
taşıma.
Export Letter of Credit (İhracat akreditifi)
İthalatçı satın aldığı malın finansmanı için
bir bankadan akreditif sağladığında,
satınalma sözleşmesini temin etmek için her
akreditifin düzenlenmesi için başvuruda
bulunur.
F
Factory-Renewed (Fabrikada-yenilenmiş ürün)
Bir üretici tarafından yenilenmiş/gözden
geçirilmiş bir ürün; tipik olarak eksiksiz
bir yeni-ürün garantisi içerir.
Federal Register (Federal sicil)
Federal dairelerin
kurallarının/yönergelerinin her gün
basıldığı resmi yayın.
Feeder (Fider)
Birden çok taşıma aracının kullanıldığı
sevkıyatlarda, teslim alma/teslim etme aracı
veya gemisi.
FIFO (first in, first out) (İlk giren, ilk
çıkar)
Depoya giren ilk ürün kalemlerinin ilk
kullanılacağı anlamına gelen depo terimi.
Flexible Specialization (Esnek ihtisaslaşma)
Pazarda meydana gelen sürekli değişime ayak
uydurmak için çok-kullanımlı gereç, kalifiye
işçi ve yenilikçi üst yönetime dayalı olarak
oluşturulan bir strateji.
FOB Destination (Varış yerinde gemide
teslim)
Varış yerine kadar navlun bedeli kadar
ödenmiştir, malın mülkiyeti varış yerinde
alıcıya geçmektedir.
FOB Factory (Fabrika çıkışı teslim)
Mal üzerindeki mülkiyet hakları ve nakliye
sorumluluğu fabrikada satıcıdan alıcıya
geçer.
FOB Vessel (Gemi üzerinde teslim)
Mal üzerindeki mülkiyet hakları/nakliye
masrafları mal gemi üzerinde teslim
edildiğinde alıcıya geçer. Denizaşırı
sevkıyatlarda uygulanan tüm ihracat
vergileri/masrafları alıcıya yazılır.
Footprint (Ayak izi)
Kadem (feet) kare cinsinden yapı büyüklüğü.
Büyük ayak-izli bir mağaza büyük miktarda
kadem kareye ihtiyaç gösterir.
Force Majeure (Mücbir sebepler)
Sözleşmede yer alan ve tarafları önceden
öngörülmeyen ve meydana geldiğinde anlaşma
hükümlerine uymalarını imkansız kılan önemli
olaylar karşısında üstlenmiş oldukları
yükümlülüklerden kurtaran bir şart.
Foreign Trade Zones (Dış ticaret bölgeleri)
Gümrüğe tabi mallar bu bölgelere
aktarma/depolama/küçük oynama/tasnif için
gümrüksüz olarak getirilebilir. Mallar
bölgeden ABD'nin herhangi bir bölgesine
getirildiğinde gümrük ödenecektir.
Forwarding Agency (Nakliye komisyoncusu)
Yurtdışına mal sevkıyatında uzmanlaşmış
firma. Sigorta ve diğer giderler için
yapılan ödemeler yabancı alıcıya yüklenir.
Free Alongside (FAS) (Gemi yanında teslim)
Uluslararası ticarette bir satış terimi.
Satıcı taraf fiyatı malın ihraç limanında
uzakyol gemisi yanında teslim edilmesi
esasıyla verir.
Free on Board (FOB) (Gemide teslim)
Risk/gider sorumluluğunun satıcıdan alıcıya
geçtiği limanda taşıyıcının aracına
yüklenmiş halde teslim.
Freight Forwarder (Navlun komisyoncusu)
1) Bir kamyonu doldurmayan (LTL) yük
sevkıyatlarını kabul eden ve bunları
bilahare kiralama esasıyla dolu-kamyon
partileri şeklinde birleştiren kişi/şirket.
2) Gerekli belgeleri hazırlayarak/yükün
taşınması için diğer hazırlıkları yaparak
malların gönderilmesinde yardımcı olan
acente.
Freight Forwarding (Navlun komisyonculuğu)
Bir vagonu doldurmayan veya bir kamyonu
doldurmayan (LTL) yükleri bir araya getirme,
toplama, birleştirme, sevketme ve dağıtma;
ayrıca yabancı ülkelere veya yabancı
ülkelerden aktarma yapma ve yükün
gümrüklenmesi.
G
Gatekeeping (Eşikbekçiliği)
Ters lojistik kanallarına giren ürünlerin
ayıklanması
Gateway (Geçit)
Yükün taşıyıcılar arasında aktarıldığı/başka
güzergahlara hizmet veren taşıyıcılara
verildiği nokta veya taşıyıcının tam servis
veren iki işletme organı ile birleştiği yer.
Gray Market (Gri piyasa)
Yetkili olmayan bayiler veya kanallar
vasıtasıyla satılan ürünler; genellikle
fabrika garantisi içermezler.
Green Dot (Yeşil nokta)
Almanya'da satılan ürünlerdin ambalajında
yer alan ve o ürünün Duales System
Deutschland kanalıyla geri
kazanılabileceğini gösteren bir sembol.
Green Logistics (Yeşil lojistik)
Lojistik faaliyetlerinin çevre üzerindeki
etkisini ölçmeye ve asgariye indirmeye
yönelik girişimler.
H
High Learning Products (Beceri gerektiren
ürünler)
Çalıştırılmadan önce çalıştıracak kişinin
eğitim görmesini veya yetiştirilmesini
gerektiren ürünler; örneğin bir bilgisayar.
I
Image Processing (Görüntü işleme)
Bir şirketin belgelerden elektronik
fotoğraflar almasını sağlar. Elektronik
fotoğraf bilahare bir bilgisayarda
saklanabilir ve belgeyi yazıcıdan dökmek
istendiğinde bilgisayar belleğinden geri
çağrılır. Tek bir belgeyi oluşturan binlerce
veri baytı bir optik diskte kodlanır. Pekçok
taşıyıcı yükletene teslimatın yapıldığına
kanıt teşkil eden belgeleri vermede bu
görüntü-işleme yöntemine başvurmaktadır.
Yükün gönderildiği taraf bir elektronik
ped'i imzalar ve bu ped gönderilenin
imzasını bir bilgisayara indirilmek
(download edilmek) üzere otomatik olarak
dijitalleştirir. Bu imzanın bur kopyası
bilahare teslimatın gerçekleştiğini
kanıtlamak üzere ibraz olunabilir.
Inbond (Antrepoya konulmuş eşya-antrepoda
saklama)
Malın resmi depo/antrepo veya taşıyıcı
gözetiminde depolanması, ki mal buradan
yalnız ilgili devlet kuruluşuna
vergilerin/resimlerin ödenmesi karşılığında
alınabilir.
Inbound Logistics (Gelen yük lojistiği)
En etkin güzergahın ve programın
belirlenmesi
Aksam parçalarının teslim alışında zamanın
programlanması
Sevkıyat hareketlerinin uydudan izlenmesi
Teslim-alma noktalarında barkod doğrulaması
Tedarikçi koordinasyonu
Malzeme yönetimi
İade edilebilir konteyner kontrolu
Infopartnering (Bilgi ortaklığı)
Perakendeciler, toptancılar ve üreticilerin
nerede paylaşımlı "eyleme çevrilebilir
bilgi"ye dayalı ortaklıklar
geliştirebileceği ve gerçek-zamanlı iletişim
bağlantıları kurabileceğini gösteren etkin
bir tüketici tepkisi öğesi.
Insourcing (İç kaynak kullanımı)
Outsourcing'in tersi, yani kurum içinde
gerçekleştirilen hizmet.
Insurance Liquidators (Hasarlı ürün
avcıları)
Sevkıyat sırasında hasar gören ve sigorta
şirketlerince kayıp olarak nitelendirilen
ürünleri satın alma konusunda uzmanlaşmış
ikincil piyasa şirketleri.
Integrated Logistics (Bütünleşik Lojistik)
Tüm tedarik zincirinin yönetim tarafından
hammadde tedariğinden mamul ürünün
dağıtılışına kadar sistem-çapında görülmesi.
İlerleri tek tek ayrı olarak yönetmekten
ziyade tedarik zincirini tek bir varlık
olarak oluşturan tüm işlevlerin
yönetilmesini gerektirir.
Integrated Operator (Bütünleşik işletmeci)
Yükün teslim alındığı andan teslim edildiği
ana kadar olan tüm hareket sürecini kontrol
eden bir servis. Altında yatan mantık, daha
sıkı bir programlama ve toplam kontrolün
daha iyi bir hizmete götüreceği düşünüşüdür.
Integrated operators daha çok kendi yük
uçaklarını uçururlar.
Interchange (Aktarma yeri/istasyonu)
Yükün hatlar arasında bir taşıyıcıdan diğer
bir taşıyıcıya aktarılması.
Interline Freight (Aktarmalı yük)
Çıkış noktasından varış yerine iki veya daha
fazla ulaşım hattı üzerinden giden yük.
Intermodal Transportation (İntermodal
taşımacılık)
Malları teslim etmek için birden fazla
taşıma şekline başvurulması.
Römorkların-konteynerlerin demiryolu artı en
az bir başka taşıma şekli ile bu şekilde
hareketi.
Intermodal (İntermodal taşıma)
Malların çıkış yerinden varış yerine kadar
kesintisiz taşınmasında başvurulan iki veya
daha fazla taşıma şekli. En çok demiryolu
araçları/ kamyonlarla konteynerler veya
römorklar içinde taşınan mala işaret eder.
Ancak denizyolu ve havayolu taşımacılığı da
işin içine girebilmektedir.
Interplant şunları içine alır
Doğru stok yönetimi için barkod taraması
Zamana-karşı hassas teslimat için yükün
birleştirilmesi /ayrılması
Depo/dağıtım merkezlerinin işletilmesi ve
yönetimi
Tesisden-tesise mekik servisi
Doklararası işlemler
Yer seçimi
Interstate Commerce Commission
(Eyaletlerarası Ticaret Komisyonu)
Kongre'nin eyaletlerarası ticaret yapan
common taşıyıcılar ile ilgili olarak kabul
ettiği kanunları uygulamakla görevli federal
organ. Doğrudan Kongre'ye karşı sorumludur.
Interstate Commerce (Eyaletlerarası ticaret)
İki veya daha fazla eyaletteki alıcılar ve
satıcılar arasında mal alışverişi.
Intrastate Commerce (Eyalet-içi ticaret)
Alıcı ile satıcı arasındaki tüm işlerin
eyalet içinde yürütülmesi.
Inventory velocity (Stok hızı)
Ürünlerin teslim alındığı doktan
sevkedileceği doka ulaştırılma sürati.
ISO 9000 (ISO 9000 Standardı)
Merkezi Cenevre-İsviçre'de bulunan
Uluslararası Standartizasyon Kuruluşu'nun
derlemiş olduğu bir dizi kalite güvence
standardı. Amerika Birleşik Devletleri'nde,
ISO merkezi Washington'da bulunan Amerikan
Ulusal Standartlar Enstitüsü'nce temsil
olunmaktadır.
Investment Recovery (Yatırımın geri
kazanılması)
Bakınız asset recovery.
Irregular (Normaldışı ürün)
Belki de makyaj olarak birinci-kalite
ürünlerin standartlarını tutturamayan ancak
yine de temel performans gerekliliklerinin
çoğunu yerine getiren ürünler.
J
Job-Out Liquidators (Ucuz-ürün avcıları)
Perakendecilerden sezon-sonu ürünlerini
satın alma konusunda uzmanlaşmış ikincil
piyasa şirketleri.
Joint rate (Müşterek navlun ücreti)
İki veya daha fazla taşıyıcının üzerinde
anlaşmaya vardığı, tek bir tarifede
yayınlanan ve birinin hattındaki nokta ile
diğerinin hattındaki nokta arasında
uygulanan navlun ücreti. Güzergah üzerinde
hizmet veren bir veya birden fazla ara
taşıyıcıyı da içerebilir.
Just-In-Time (JIT) (Tam-Zamanında Yaklaşımı)
Üretim hatlarına "tam zamanında" teslim
edilen ürünlerle besleme yapan bir stok
azaltma stratejisi. Otomobil endüstrisi
tarafından geliştirilmiş olan bu kavram
malın daha küçük ama daha sık partiler
halinde gönderilmesine işaret etmektedir.
Just-In-Time II (JIT II)
Bir müşterinin tesisi içinde satıcını
yönetiminde gerçekleşen işlemler. JIT II
kavramına Bose Corporation tarafından
yaygınlık kazandırılmıştır.
Just-In-Time
Hem Kanban hem de MRP II sistemlerinin
öğelerini içeren bir şemsiye (genel) terim.
Büyük stoklar/stok fazlılıklarındaki daha
eski just-in-case uygulamalarına karşıt
olarak kullanılır.
Just-In-Time (JIT) 3 (Tam-zamanında
yaklaşımı)
Tüm atıkların planlı bir şekilde ortadan
kaldırılmasına ve üretkenlikte sürekli
iyileşme sağlanmasına dayalı bir imalat
felsefesi. Hammaddeden itibaren yapılan tüm
çevirme evreleri de dahil olmak üzere
tasarım mühendisliğinden teslimata kadar bir
nihai ürün üretmek için gerekli olan tüm
imalat faaliyetlerinin başarıyla
gerçekleştirilmesini içerir. Just-In-Time
(Tam-Zamanında) yaklaşımının ana öğeleri
gerekli stok malzemelerini yalnız bunlara
ihtiyaç duyulduğunda temin etmektir;
kaliteyi sıfır hataya kadar yükseltmektir;
hazırlama sürelerini, kuyruk uzunluklarını
ve parti büyüklüklerini azaltmak suretiyle
ürün bekleme süresini (bir ürünün siparişi
ile teslimi arasındaki süre) düşürmektir;
bizzat faaliyetlerin kendisini gideren artan
bir oranla gözden geçirmektir; ve bu
amaçları asgari maliyetle
gerçekleştirmektir. Geniş anlamda, bu kavram
tüm imalat, atölye işi ve süreç türleri ve
ayrıca tekrara-dayalı imalat için de
geçerlidir.
K
Kanban
Herbirine tek bir kart yapıştırılmış olarak
standart konteyner veya parti
büyüklüklerinin kullanıldığı bir
Just-in-Time üretim yöntemi. Çalışma
merkezlerinin besleme işlemlerinden veya
tedarikçilerden parça çekmek istediklerini
bir kartla belirttikleri bir çekme
sistemidir (pull system). Japonca bir sözcük
olan Kanban, serbest bir şekilde çevrilir
ise, kart, ilan panosu veya tabela anlamına
gelmektedir. Terim daha çok Japonya'da
yerleşik Toyota Corporation tarafından
geliştirilip kullanılan spesifik programlama
sistemi ile eşanlamda kullanılır.
Kanban 2
"Gözlü görülür kayıt" anlamında kullanılan
Japonca bir sözcük. Tedarikçilerin ihtiyaç
duyulan parçaları montaj hattında
kullanılmak üzere "tam zamanında" teslim
ettiği bir üretim kontrol sistemidir.
L
Landbridge (Bir uçtan diğer uca taşıma)
Uluslararası yükü kesintisiz giden özel
trenlerle bir deniz kıyısından diğer deniz
kıyısına taşıyarak yol üzerindeki kıtanın
bir uçtan diğer uca katedildiği intermodal
bir taşıma sistemi.
Landed Cost (Varma limanındaki yükleme,
taşıma, boşaltma fiyatı)
Perakende satınalma bedeli ve taşıma
masrafları da dahil olmak üzere malı
perakende satış yerinde teslim almanın
toplam gideri.
Landfill (Yeraltı çöplüğü)
Belediyeye ait katı atıkların gömülmesine
yönelik kontrollu bir ortam.
Last In, First Out (LIFO) (Son giren ilk
çıkar)
Muhasebede kullanılan ve satın alınan en son
malın muhasebe dönemi içinde ilk olarak
kullanılmasını varsayan bir stok değerleme
yöntemi.
Lay Time (Starya günleri)
Gemiye yükleme/boşaltma yapılan ve
sürestaryanın ödenmeyeceği süre.
LCL
Bir vagonu doldurmayan yük. Ağırlığı
demiryollarında dolu vagon tarifesinin
uygulanması için gerekli olan miktardan daha
az gelen yükler.
Leachate (Ayrıştırma çözeltisi)
Bir yeraltı çöplüğünün içinden akıp giden ve
giderken kirletici maddeleri toplayan su.
Lessee (Kiracı)
Kira sözleşmesi hükümleri çerçevesinde bir
başkasına ait olan araç (sürücülü/sürücüsüz)
veya başka bir teçhizat üzerinde yasal
yararlanma/kontrol hakkına sahip olan taraf.
Lessor (Kiralayan/Kiraya Veren)
Kira sözleşmesi hükümleri çerçevesinde sahip
olduğu araç (sürücülü/sürücüsüz) veya başka
bir teçhizat üzerindeki yararlanma hakkını
başkasına veren taraf.
Letter of Credit (L/C) (Akreditif)
Mal bedelinin ödememin bir yolu, ki burada
satın alan taraf yerel banka nezdinde satın
alınacak malın cinsini açık surette belirten
bir akreditif açar. Vesaik eline geçtiğinde
bankaya ya satın alan ödeme yapar ya da
banka mal üzerinde hak sahibi olur ve parayı
satıcıya transfer eder.
Lift
Bakınız buy-out
Linehaul (Terminallar arası taşımacılık)
Teslim-alma ve teslim etme hizmeti dahil
olmamak üzere, yükün genellikle 1,000 milden
fazla mesafe katedilecek şekilde kentler
arasında taşınması.
Liquidator (Ucuz-ürün avcısı)
"A" kanalında satış ömrünün sonuna gelmiş
ürünleri satın alan ikincil piyasa şirketi
Lloyds' Register (Lloyd's Sicili)
Lloyd's tarafından yayımlanan yıllık belge.
Tescil edilmiş gemilerin tonajı, yaşı, yapım
yılı ve durumu hakkında bilgi içerir.
Logistics Channel (Lojistik Kanalı)
Etkin mal akışına katkıda bulunan depolama,
elleçleme, transfer, nakliye ve iletişim
işlevlerinde hizmet veren tedarik zinciri
katılımcıları ağı.
Logistics (Lojistik)
Kullanılmış veya atık maddelerin geri
kazanılması da dahil olmak üzere, mal ve
maddelerin tedarik zinciri boyunca
elleçlenmesi, depolanması ve nakledilmesi
işlemlerinin planlanması ve
gerçekleştirilmesi ile ilgili etkinliklerin
tümü.
Logistics (Lojistik)
Malzeme yönetimi ve fiziksel dağıtım
boyutlarını içine alan bir işlev.
Logistics (Lojistik)
Hareket halindeki stokların ve hareketsiz
stokların yönetimi.
Long Ton (1016 kg'lık İngiliz tonu)
2,240 libreye veya 20 CWT'ye eşit bir
miktar. Gros ton olarak da adlandırılır.
Longshoreman (Rıhtım/Liman işçisi)
Limanlardaki rıhtımlarda gemilerde yükleme
ve boşaltma işlemlerinde kullanılan kişi.
Loss and Damage (L&D) claim (Kayıp ve Hasar
Talebi)
Daha çok kayıp/hasar paket teslim edilirken
farkedildiğinde başvurulur.
LTL
Bir kamyonu doldurmayan yük. Ağırlığı
karayolu taşımacılığında dolu kamyon
tarifesinin uygulanması için gerekli olan
miktardan daha az gelen yükler.
M
Made-For-Outlet (Sürüm mağazalarına göre
üretilmiş ürün)
Özel olarak sürüm (outlet) mağazalarında
satılmak üzere üretilen ürünler; genel
olarak "A" kanalı ürünlerine kıyasla biraz
daha düşük kaliteye sahiplerdir.
Manufacturing Resource Planning (MRP II)
(İmalat kaynaklarının planlanması)
Bir imalat şirketinin tüm kaynaklarının
etkin bir şekilde planlanmasına yönelik bir
yöntem. İdealde, birimler halinde
faaliyetlerin planlanmasını, dolar cinsinden
mali planlamayı ele alır ve "eğer" türü
sorulara cevap vermede simülasyon
kapasitesine sahiptir. Herbiri birbirine
bağlı bir dizi işlevden oluşur: iş planlama,
satış ve faaliyet planlama, üretim planlama,
ana üretim programı, malzeme ihtiyaç
planlaması, kapasite ihtiyaç planlaması ve
kapasite ve malzeme için uygulama destek
sistemleri. Bu sistemlerden gelen çıktılar
iş planı, satınalma taahhütleri raporu,
sevkıyat bütçesi ve dolar cinsinden stok
projeksiyonları gibi mali raporlar ile
bütünleştirilir. İmalat kaynaklarının
planlanması kapalı-devre MRP yaklaşımının
doğrudan büyümesi ve genişlemesi anlamına
gelir.
Material Requirements Planning (MRP)
(Malzeme ihtiyaçlarının planlanması)
Malzeme ihtiyaçlarının hesaplanmasında
malzeme cetvellerinde bilgilerin, stok
verilerinin ve ana üretim programının
kullanıldığı bir dizi teknik. Malzemeye
ilişkin yenileme siparişlerinin serbest
bırakılması yönünde tavsiyelerde bulunur.
Ayrıca, zaman-ayarlı olduğundan, teslim
edileceği tarihler ile ihtiyaç duyulan
tarihler örtüşmediğinde yeniden programlama
yapılması yönünde tavsiyelerde bulunur.
Zaman-ayarlı MRP MPS'de sıralanan Stoklar
ile başlar ve (1) o Stokları imal etmek için
gerekli olan tüm aksam ve malzemelerin
miktarını ve (2) aksam ve malzemelere
ihtiyaç duyulan tarihi belirler.
Zaman-ayarlı MRP; malzeme cetvellerinde
artış yaparak, eldeki veya siparişteki stok
miktarlarında ayarlama yaparak ve net
ihtiyaçları uygun bekleme (ürün siparişi ile
teslimi arasındaki süre) sürelerine göre
dengeleyerek gerçekleştirilir.
Marketing Returns (Satılmayan ürün iadesi)
Satılmayan ve tedarikçinin satamayan
perakendeci müşteriden geri almayı kabul
ettiği ürün; daha çok stok fazlası;
perakendeciye kesin satılacağı garantisiyle
gönderilmiş olan ürünlerin sonucu olarak
karşılaşılabilir.
Mass Customization
Gereksinmeleri türlü türlü olan ve/veya
sürekli değişim gösteren bir müşteri
tabanının taleplerini karşılama esnekliği.
Microbridge (Mikroköprü)
Yükün ülke içlerindeki bir kentten limana
birden çok taşıma şekli ile taşınmasını
sağlar ve konteyner yükünü olduğu gibi
denizaşırı gidecek gemiye aktarır.
Motor Carrier Act of 1935 (1935 tarihli
Karayolu Taşımacılığı Kanunu)
Kongre'den geçen ve adi ve sözleşmeli
taşıyıcıları ICC'nin denetim ve gözetimi
altına sokan kanun.
Motor Carrier Act of 1980 (1980 tarihli
Karayolu Taşımacılığı Kanunu)
Kongre'den geçen ve Kiralama esasıyla
yapılan kamyon taşımacılığında devlet
müdahalesinin azaltılması sonucunu doğuran
kanun.
MRP II
İmalat Kaynaklarının Planlanması.
Bilgisayarlar yardımıyla gerçekleştirilen
üretim kontrolleri sistemi. Satınalma,
malzeme yönetimi, stok kontrol ve üretim
yönetimi birimlerini etkiler.
Multimodal (Multimodal taşıma)
Mal nakliyesinde birden fazla taşıma şekline
başvurulması.
Municipal Solid Waste (MSW) (Belediyenin
yetki alanına giren katı atık)
Meskenlerin ve küçük işletmelerin ürettiği
çöpler.
N
National Transportation Act of 1987 (1987
tarihli Ulusal Taşımacılık Kanunu)
Havayolu, emtea, boruhattı, federal
düzenlemeye tabi motorlu araçlar, kuzeyde
denizden ikmali ve demiryolu ile yapılan
taşımacılığı düzenleyen federal kanun.
Kanunun ana amacı nakliye firmaları arasında
rekabeti arttırmak idi.
Net Weight (Net ağırlık)
1) Bir maddenin ambalaj ve kap hesaba
katılmaksızın sahip olduğu ağırlık. 2)
Araçtaki tüm muhtevanın ağırlığı.
Non-Asset Provider (Desteksiz lojistik
hizmet kuruluşu)
Bir nakliye veya depo firması ile bağı
olmayan lojistik şirketi.
Non-defective returns (Bir ürünün kusurlu
olmadığı halde iadesi)
Bir müşterinin gerçekte ürünle ilgili bir
problem olmadığı halde, ürünü gerektiği
şekilde çalıştırmayı başaramayışı sonucunda
bir ürünü kusurlu olduğu iddiasıyla iade
etmesi.
Non-Vessel-Operating Common Carrier (NVOCC)
(Gemi işletmeyen adi taşıyıcı)
Okyanus ticaretinde küçük sevkıyatları
birleştiren kuruluş, genel olarak limanda
konteynerlere koyma işlemlerini
gerçekleştirirler/yürütürler.
Notice of Arrival (Varış ihbarı)
Yük varış yerine geldiğinde, yükün
gönderildiği kuruluşa ambalaj sayısı, malın
cinsi, güzergah, navlun ücreti, ağırlık vs
bilgileri içeren bir bildirim süratle
gönderilir.
O
Off-Route Points (Güzergah-dışı noktalar)
Line-Haul şeklinde işgören taşıyıcıların
normal güzergahları üzerinde bulunmayan,
genel olarak sadece olağandışı programlarla
hizmet verilen noktalar.
Operating Authority (İşletme/faaliyet
yetkisi)
Taşıyıcının hizmet verebileceği güzergahlar,
noktalar ve trafik türleri. Yetki eyalet
veya federal düzenleme kuruluşları
tarafından verilir.
Operation Ratio (Faaliyet rasyosu)
Taşıyıcının faaliyet giderlerinin brüt
hasılat ile karşılaştırılması; gelirin
gidere bölünmesi.
OSD (Over, short and damaged) (Fazla, eksik
ve hasarlı)
Mal hasarlı çıktığında depoda düzenlenen
rapor. Taşıyıcı hakkında hak talebinde
bulunmak için kullanılır.
Outbound Logistics (Giden yük lojistiği)
şunları içerir
Ürünün perakendeci dükkanlara teslim
edilmesi
Garantili ve hurda ürünün dağıtım merkezine
iade edilmesi
Tüm işlemin gerçek-zamanlı izlenebilmesi
için bilgisayarlı bilgi yönetimi
Sözleşmeli depoculuk
Outlet Sales (Sürüm satışları)
Bir "outlet" mağazasında satılan ürünler;
tipik olarak irregular (belki de makyaj
olarak birinci-kalite ürünlerin
standartlarını tutturamayan ancak yine de
temel performans gerekliliklerinin çoğunu
yerine getiren ürünler) veya ölü-sezon
ürünleri.
Outsource (Dış kaynak kullanmak)
Üçüncü şahıs bir kuruluştan hizmet alma.
Outsourcing (Dış kaynak kullanımı)
Lojistik ve nakliye hizmetleri gibi iş
işlevlerini veya süreçlerini kurum içinde
halletmek yerine bir dış firmaya verme.
Overage (Fazlalık)
Yükün gönderildiği düşünülen miktardan veya
sevk belgesinde belirtilen miktardan daha
fazla olması.
Overstock (Stok fazlası)
Stokta fazlalık; çok fazla miktarda sipariş
vermekten, sipariş iptallerinden veya ürünün
satılmamasından kaynaklanabilir.
Owners' Risk (Risk mal sahibine ait)
Malın sahibinin sevkıyat zarfında sorumlu
olmaya devam etmesi, ki bu taşıyıcıyı riskin
bir kısmından kurtarır.
Owner-Operators (Araç sahibi-işletmeciler)
Kamyon sahibi olup da kendi kamyonlarını
işleten sürücüler. Başka bir taşıyıcıya
kamyon/sürücü kiralayabilir.
P
Packing List (Ambalaj listesi)
Ambalajlanan malı ve ilgili tüm ayrıntıları
içeren liste. Normalde yükleten tarafından
hazırlanan bu belgeye taşıyıcı ihtiyaç
duymaz. Sureti eline geçen malın doğruluğunu
anlamasını teminen malın alıcısına
gönderilir.
Palletization (Paletlere koyma/yerleştirme)
Malın palet denilen hafif, çift-katlı ahşap
platformlarda gönderilmesi sistemi. Çok
sayıda ünitenin tek bir büyük ünite şeklinde
gönderilmesini mümkün kılar.
Partial Returns Credit (Kısmi iade kredisi)
Ürünün tüm aksamlarının mevcut olmayışı
nedeniyle bir ürün için müşteriye kısmi para
iadesi yapılması
Per Diem
"Gündelik" anlamına gelen Latince terim.
Vagon kullanımında günlük ücret.
Perishable Freight (Dayanıksız mal/yük)
Çabuk bozulan veya yıpranan ve soğutma veya
ısıtma gibi özel koruyucu hizmet gerektiren
emtia.
Permit (İzin)
Eyaletlerarası ticarette faaliyet göstermek
üzere sözleşmeli taşıyıcılara ve nakliye
aracılarına verilen yetki.
Piggyback (Bindirmeli-birbiri üzerinde
taşıma)
Römorkların/ konteynerlerin demiryoluyla
taşındığı birden çok taşıma şekli içeren
nakliye sistemi.
Point of Origin (Çıkış noktası)
Gönderilecek malın nakliye şirketince
yükletenden teslim alındığı istasyon.
Point of Sale (POS) (Satış noktası)
Ürün üzerindeki iyelik haklarının müşteriye
geçtiği nokta.
Point of Sale (POS) registration (Satış
noktası kaydı)
Ürünün satıldığı anda garanti bakımından
müşteri kayıt bilgilerinin toplanması.
Pooling Agreement (Firmalar arası çıkar
anlaşması)
Kazancı/işi önceki sözleşmelere/ anlaşmalara
göre iki veya daha fazla taşıyıcıya ayırma.
Prebate (Ön indirim)
Ömrünün sonunda yeniden-üreticiye satmama
vaadinde bulunulmuş bir ürün için iskontolu
satınalma bedeli verilmesi; müşteriye
satınalma anında ürünün ömrünün sonunda
iadesi için ödeme yapılması.
Preselling (Ön-satış)
Sezon sonunda kalan tüm ürünleri satın
alacak bir ucuz-ürün avcısı şirket
(perakendecilerden sezon-sonu ürünlerini
satın alma konusunda uzmanlaşmış ikincil
piyasa şirketi) ile (satış sezonu içinde)
önceden sözleşme yapma.
Primary Packaging (Ana ambalaj)
Ürün ambalajlama işinin ilk ayağı; örneğin,
diş macununun içine konduğu tüp veya bira
ihtiva eden bir şişe.
Private Trucking (Özel taşıma kuruluşu)
Adi taşıyıcı dışında, kendisine ait olan
malı taşıyan bir şirket.
Pro Number
Mal taşıma faturaları, konşimento vs
belgenin tanımlanması için uygulanan
herhangi bir sıralı numara veya seri
numara.
Producers pays (Üretici ödeyecek)
Üreticinin ürünün ömrünün sonunda geri
kazanılmasını ve uygun şekilde elden
çıkarılmasını sağlamak için ödeme yapmasını
öngören ilke.
Proof of Delivery (Teslimat kanıtı)
Taşıma senedinin gönderilen kuruluşça malın
teslim alındığına kanıt teşkil etmek üzere
teslim anında imza ettiği sureti.
Proportional Rate (Nisbi navlun ücreti)
Mal hareketini teşvik etmek veya rekabetçi
mal hareketi sağlamak için aktarmasız
nakliyenin dilimlerine uygulanan normalden
daha düşük navlun ücreti. Standart ücretin
veya maktu ücretin belirli noktalar arasında
düşük düşük olan bir yüzdesi olabilir.
Public Warehouse (Umumi depo)
İsteyen herkese kiralanabilen depo yeri.
Pull or Pull-through distribution
Müşteri insiyatifiyle ortaya çıkan
tedarik-zinciri etkisi. Geleneksel olarak,
tedarik zincirini üretici iteklerdi; üretici
malları üretir ve ürettiği bu malları
tedarik zinciri içinde iteklerdi ve
müşterinin de bunun üzerinde hiçbir kontrol
şansı olmazdı. Çekme ortamında ise, bir
müşteri mal satın aldığında bu alım işlemi
perakendeciden dağıtıcıya ve bilahare
üreticiye ürün yenileme bilgisi gönderir,
böylece mallar tedarik zincirinde "çekilir".
Purchase Order (Satınalma siparişi)
Satın alanın emtia için sipariş verdiğinde
kullandığı form.
Q
Quality (Kalite)
Aranan şartlara uygunluk veya
kullanılabilirlik. Kalite beş temel
yaklaşımla tanımlanabilir: (1) Üstün kalite
bir fikirdir, bir mükemmeliyet halidir. (2)
Ürün bazında kalite ürünün niteliğine
bağlıdır. (3) Kullanıcı bazında kalite
kullanılabilirliktir. (4) İmalat bazında
kalite aranan şartlara uygunluktur. (5)
Değer bazında kalite kabul edilebilir bir
fiyattan mükemmellik derecesidir. Ayrıca
kalitede iki önemli öğe bulunur: (1)
uygunluk kalitesi - ki burada kalite hiç
kusur bulunmaması ile tanımlanır ve (2)
tasarım kalitesi, ki kalite burada
müşterinin bir ürünün karakteristik ve
özelliklerinden duyduğu memnuniyet derecesi
ile ölçülür.
Quay (Rıhtım/iskele)
Gemilere yükleme/gemilerden boşaltma
işlemlerini yapmaya yönelik insan-yapımı dok
alanı. Dok yeri kıyıya paraleldir ve böylece
geminin bir tarafından yükleme/ boşaltma
yapılabilmektir.
Quick Response (Hızlı cevap sistemi)
Müşteri istekleri doğrultusunda yürütülen
bir ürün yenileme sistemi, ki burada çok
kaliteli ürünler ve doğru bilgiler üretim
hattından ödeme tezgahına kadar tüm dağıtım
noktaları arasında bir kağıtsız (EDI) sistem
kanalıyla akar.
Quotas (Kotalar)
Pek çok devlet ithalata mal sınıfına veya
menşe ülkesine göre sınırlandırma getiren
kotalar tespit etmiştir. Bazen ithalatçı
ülkelerde ABD şirketlerinin kendilerine mal
sevketmesinden önce izin belgesinin
düzenlenmesi gerekmektedir.
R
Radio Frequency (RF) (Radyo frekansı)
Kullanıcıların bilgileri elektromanyetik
enerji dalgaları ile bir terminalden bir ana
bilgisayara bağlı olan bir baz istasyona
aktarmasını sağlar. Terminaller sabit bir
istasyona yerleştirilebilir, bir forklift
aracının üstüne monte edilebilir veya
işçinin elinde taşınabilir. Baz istasyonda
terminallerde iletişim sağlamak için bir
verici ve alıcı bulunur. RF sistemleri ya
dar-bantlı veya geniş-spektrumlu iletimler
kullanır. Dar-bantlı veri iletimleri tek bir
sınırlı radyo frekansı boyunca hareket
ederken, geniş-spektrumlu veri iletimleri
birden fazla frekans boyunca hareket
ederler. Stok kalemlerini tanımlamak için
bir bar-kod sistemi ile birleştirildiğinde,
bir radyo-frekansı sistemi veriyi hemen
iletebilir ve böylece stok kayıtlarının
"gerçek-zamanlı" olarak güncellenmesini
mümkün kılar.
Radio Frequency Identification (RFID) (Radyo
frekansı tanımlaması)
Her ürün kalemine benzersiz, düşük-frekanslı
bir radyo sinyali yayınlayan bir etiketin
yapıştırıldığı bir teknoloji.
Rate Basis (Navlun esası)
Bir navlun ücretinin saptanmasını kontrol
eden spesifik faktörler/öğelerden oluşan
formül.
Rate War (Tarife savaşı)
Taşıyıcıların daha fazla mal taşımak
amacıyla fiyat indirimine gitmeleri. Tüm
mallarda görülebilir.
Rate (Navlun ücreti)
Mal taşımacılığında saptanmış sevkıyat
ücreti. Eyaletlerası taşımacılıkta,
fiyat/tarife ICC'nin onayından geçer.
Eyaletiçi fiyatlar kamu hizmeti komisyonu
veya benzer bir organ tarafından onaylanır.
Rebate (Navlun iadesi)
Taşıyıcının nakliye masraflarının bir
kısmını yükletene iade ettiği kanundışı bir
uygulamadır. Yükletenin aynı taşıyıcıya
tekrar işvermesini teşvik etmek için
yapılır.
Reciprocity (Karşılıklılık-mütekabiliyet)
1) Hakların karşılıklılığı. Motorlu araç
taşımacılığında, karşılıklılık
anlaşmalarının yürürlükte olduğu birden çok
eyaletin araçlarına eşit haklar verilmesi
şeklinde görülebilir. 2) Satın almada satın
alan şirketin müşterisi durumundaki
satıcılara öncelik verilmesi.
Reclaim Materials (Malzemenin geri
kazanılması)
Bkz Recycling.
Reclamation Centers (Reklamasyon merkezleri)
İadeler konusunda merkezi işlemleme
tesisleri; terim bakkaliye sektöründe yaygın
bir şekilde kullanılır.
Reconditioning (Ürünün yenilenmesi)
Bir ürünün temizlenip ve onarımdan geçirilip
tekrar "yeni gibi" bir hale getirilmesi.
Recycling (Çevrimleme/geri kazanma)
Bir ürünün tekrar kullanılabilir temel
öğelere indirgenmesi.
Reefer (Soğuk hava deposu)
Soğuk hava depolu römorka argoda verilen
isim.
Refurbishing (Ürünün ıslah edilmesi)
Reconditioning kavramına benzemekle
birlikte, belki ürünün onarılmasında daha
fazla çalışma gerektirebilmektedir.
Remanufacturing (Yeniden-imalat)
Refurbishing kavramına benzemekle birlikte,
daha yoğun çalışma gerektirir; genellikle
ürünün tümüyle demonte edilmesini
gerektirir.
Repetitive Manufacturing (Tekrara-dayalı
imalat)
Farklı ünitelerin sabit çizgide işgören
mevcut kapasitenin yüksek-hacimle
kullanılmasıyla üretimi. Ürünler standart
olabileceği gibi standart modüllerden de
üretilebilir. Üretim yönetimi çoğunlukla
üretim hızına bağlıdır.
Re-Returns (Tekrar-iade)
Bir müşterinin iade edilmiş bir ürün olarak
satılmış olan bir ürünü tam bedel üzerinden
iade etmeye kalkışması.
Resell (Yeniden-satışa sunma)
İade edilmiş bir ürünün tekrar yeni bir ürün
olarak satılması.
Resource management (Kaynak yönetimi)
1) Müşteri memnuniyeti yaratan ve kuruluşun
rekabet gücünü ve nihayetinde kuruluşun
hedeflerini destekleyen bir ürün veya hizmet
üretmek için kuruluş bünyesindeki tüm
kaynakların etkin bir şekilde planlanması,
programlanması, uygulanması ve kontrolu. 2)
Sistemler perspektifi üzerinde özellikle
duran, hem ürün hem süreç yaşam döngülerini
içine alan ve kuruluş kaynaklarının kuruluş
hedeflerinin gerçekleştirilmesi yönünde
bütünleştirilmesi üzerinde odaklanan yeni
bir araştırma sahası. Kaynaklar arasında
malzeme; bakım, onarım ve işletme
malzemeleri; üretim ve destek gereçleri;
tesisler; dolaylı ve dolaysız elemanlar; ve
sermaye yer alır.
Restocking fee (Yeniden stoğa koyma ücreti)
İade ettiği ürünün kabulü için tüketiciden
alınan bir ücret.
Restricted articles (Ticareti kısıtlanmış
eşya)
Ancak belli koşullar altında ticareti
yapılabilecek olan emtia.
Return abuse (İade suistimali)
Bir müşterinin satın almış oldukları zincir
dışındaki bir zincire ait bir ürünü iade
etmeye kalkışması veya o ürün için ödemiş
oldukları fiyatın üzerinde bir fiyat
karşılığında iade etmeye kalkışması veya
garanti süresi sona erdikten sonra iade
etmeye kalkışması.
Returnable tote (İade-edilebilir ambalaj)
Malzemeleri tesisler arasında veya içinde
taşımak için defalarca kullanılabilecek
nakliye ambalajı.
Return Authorization (RA) (İade izni)
Bir ürünü satıcıya gönderme izni.
Return Material Allowance (RMA) (İade
malzeme izni)
Bir ürünü tedarikçiye gönderme izni.
Returns (İadeler)
Bir müşterinin ürünlerin ihtiyaçlarını
karşılamaması veya işgörmemesi nedeniyle
ödemiş olduğu mal bedelinin iadesini
istediği ürünler.
Returns allowance (İade indirimi)
Bir müşterinin iade etmesine izin verilen
ürün miktarı; genellikle toplam
satınalmaların bir yüzdesi olarak
hesaplanır.
Returns center (İade merkezi)
Centralized return center (merkezi iade
tesisi) ile aynı şey.
Return Material Authorization (RMA) (İade
malzeme izni)
Bir ürünü satıcıya gönderme izni.
Return to supplier (Tedarik eden kuruluşa
iade)
Hasarlı ürünlerin veya müşteri iadelerinin
satın alınmış oldukları tedarikçiye iade
edilmesi.
Return to Vendor (RTV) (Satıcıya iade)
Return to supplier (tedarik eden kuruluşa
iade) ile aynı anlama gelmektedir.
Reusable tote (Tekrar-kullanılabilir
ambalaj)
Returnable tote ile aynı anlama gelmektedir.
Reuse (Tekrar-kullanım)
Bir ürünün tasarımında öngörülen amaca
benzer bir amaçla yeniden kullanılması.
Reverse distribution (Ters dağıtım)
Perakende kademesindeki ürünleri veya
ambalajları dağıtıcı kanalıyla tedarikçi
veya üreticiye getirme süreci.
Reverse logistics (Ters lojistik)
Yeniden değer kazanmasını sağlamak veya
uygun şekilde elden çıkarmak amacıyla
hammaddelerin, üretimdeki malların, mamul
malların ve ilgili bilgilerin tüketileceği
noktadan çıkış noktasına kadar verimli ve
pahasına-değer akışını planlama, uygulama ve
kontrol etme süreci.
Reverse logistics 2(Ters lojistik)
Bazen yeşil lojistik olarak da anılan bu
kavram iadeler, onarımlar, çevrimleme
(geri-kazanma) ve elden çıkarma gibi
satış-sonrasındaki lojistik faaliyetlerine
işaret eder.
Roll-on/roll-off (RO/RO) (Ro-ro
taşımacılığı)
Karayolu araçlarının yükleme limanında
gemiye girmesine ve boşaltma limanında
gemiden çıkmasına elverecek şekilde özel
olarak inşa edilmiş gemi.
Rollingstock (Demiryolu araçları)
Demiryolu taşıyıcısının sahip olduğu,
hareket ettirici güç ekipmanı hariç,
yük/yolcu araçları. Ayrıca karayolu (motorlu
araç) taşımacılarının sahip olduğu
otobüsler, kamyon ve römorklar.
Rotable Parts (Döner parçalar)
Onarılabilir ürünler için kapalı devre
uygulamasına başvurulması; Bir müşteri
kırılmış bir ürünü şirkete gönderdiğinde,
onarılmış bir ürün gönderilir ve müşterinin
ürünü onarılır ve bir başka müşteriye
gönderilmek üzere saklanır.
Route (Yol, güzergah, taşıma aracının
izleyeceği yol)
1) Sevkedilen malın izlediği
güzergah/istikamet. 2) Gönderilen malın
izleyeceği yolu/istikameti belirleme. 3)
Gönderilen malın üzerinden geçtiği bağlantı
noktaları olan taşıyıcı(lar).
S
Sales and Operations Planning (Satış ve
faaliyetlerin planlanması)
Yönetime çalışmalarını yeni ve mevcut
ürünlere yönelik müşteri-odaklı pazarlama
planlarını tedarik zinciri yönetimi ile
bütünleştirmek suretiyle sürekli olarak bir
rekabet avantajına sahip olacak şekilde
stratejik bir yaklaşımlı yönetme yeteneği
veren bir süreç. Süreç ticari faaliyete ait
tüm planları (satış, pazarlama, geliştirme
imalat, sourcing and mali) tek bir
bütünleşik plan takımı içinde bir araya
getirir. En az ayda bir kez gerçekleştirilir
ve yönetimce toplu olarak (ürün ailesi
bazında) gözden geçirilir. Süreç tüm arz,
talep ve yeni-ürün planlarını hem detay hem
de toplu olarak bağdaştırmalı ve iş planına
bağlamalıdır. Bu şirketin yakın ila orta
vadeye ilişkin planları hakkındaki kesin
açıklamasını oluşturur ve kaynakların
planlanması ve yıllık iş planlama sürecinin
desteklenmesi yönünde bir ufuk içerir. Uygun
şekilde uygulandığında, satış ve faaliyet
planlama süreci işe ilişkin stratejik
planları uygulanışları ile bağlantılandırır
ve sürekli iyileştirme için performans
ölçütlerini gözden geçirir.
Salvage (Sovtaj)
Bir ürünün bir aracıya (broker) veya bir
başka az para ödeyen müşteriye satılması.
Salvage Loss (Sovtaj kaybı)
Deniz sigortasında, malın "deniz
tehlikeleri"nden ötürü beklenen varış
yerinden önceki bir limanda satılmak zorunda
kalınması sonucunda maruz kalınan kayıp. Tam
ziya olarak işlem görür ve mal satışından
sağlanan tutar poliçe tahtında ödenecek
tutara alacak kaydedilir.
Sanitary Landfill (Yeraltı çöplüğü)
Yeraltı sularına atık sıvılarının
bulaşmasını önlemeye yönelik olarak biçimsel
şekilde tasarımlanmış bir yeraltı çöplüğü.
Satellite Tracking (Uydudan izleme sistemi)
Bir kamyonun nerede olduğunu öğrenmek için
uzay-çağı iletişim teknolojisinden
yararlanır. İletişim yörüngeye yerleştirilen
iki uydudan sağlanır. Uyduların biri sürücü
ile gönderen arasında iletişim bağlantısı
olarak işlev görürken, diğeri aracı izler.
Kamyon sürücüsü ile gönderici arasındaki
iki-yönlü iletişim ilk uydu vasıtasıyla
yönlendirilir. İkinci izleme uydusu yeri
belirler. Kamyonu gönderen kuruluş izleme
uydusundan kamyonun sürücü mahalline
takılmış bir iletişim terminaline olan
sinyal mesafesini ölçerek bir kamyonun
bulunduğu yeri saptayabilir.
Seal (Mühür)
Yük aracına/motorlu araç kapısının kapatma
düzeneğine konulan bir tertibat.
Konulduğunda, kapının kapatma düzeneğinin
konulduğu andan mühürün kırıldığı ana kadar
kurcalanmamış olduğunu gösterir.
Secondary Market (İkincil Pazar)
"A" kanalında satış sezonlarının sonuna
gelmiş olan ürünleri satma konusunda
uzmanlaşmış bir şirketler topluluğu.
Secondary Packaging (İkincil ambalaj)
Ürün ambalajında ikinci ayak; örneğin, diş
macunu tüpünü içeren bir kutu veya altı şişe
bira içeren bir karton.
Secure Disposal (Güvenli imha)
Bir şirketten ürünün imha edildiğinden emin
olmak için bir güvenlik personelinin
denetimi altında bir ürünü imha etmesini
isteme.
Secure Returns(Güvenli iade)
Üründeki sızmaları asgariye indirmeye
yönelik bir ters lojistik süreci; güvenli
iade süreçleri çekmeleri ve ürünün
istenmeyen şekillerde elden çıkarılmasını
önlemeye yöneliktir.
Semi (Yarı)
Yarı-römork için kullanılan argo terim.
Çekici-römork kombinasyonu için de
kullanıldığı görülmektedir.
Shipment (Mal-sevkıyat)
1) Bir konşimentoda belirtilen bir yerde bir
alıcıya teslim edilmek üzere bir yerde tek
bir seferde gönderen tarafından taşıyıcıya
verilen yük partisi. 2) Bir yükletenden tek
bir varış yerine taşınmak üzere bir veya
birden fazla konteyner, parça veya koliye
konulmuş mal/emtia.
Shippers' Certificate (Yükleten belgesi)
Yükletence doldurulup transit noktasında
talimatlar ve yurtiçi taşıyıcısının mal
taşıma faturası ile birlikte, transit
noktasına daha önce getirilmiş olan mal için
yeniden-sevk imtiyazı ve transit navlun
ücreti istemiyle yurtdışı taşıyıcısına ibraz
edilen form.
Shippers' Export Declaration (SED)
(Yükletenin ihracat beyanı)
Hazine Bakanlığı'nca aranan ve yükletence
doldurulan, ihraç edilen malın bedelini,
ağırlığını, alıcısını, varış yerini vs
bilgilerini ve ayrıca Ek B tanımını gösteren
form.
Short Shipment (Eksik sevkıyat)
Eldeki vesaikte öngörülen mal miktarından
eksik olan yük miktarı.
SL&C
Yükletenin yükleme ve sayımına göre.
Source Reduction (Kaynak azaltımı)
İstihsal veya üretim noktasında kaynakların
kullanımında azaltmaya gitme.
Standard International Trade Classification
(SITC)
Birleşmiş Milletler'ce geliştirilen ve
Amerikan havayolu kuruluşlarınca havayolu
ile taşınan malların sayısal tanımlanmasına
esas olarak kabul edilen sayısal kod.
Statutory Notice (Zorunlu/kanuni ihbar)
Kanunun taşıyıcılar için öngördüğü,
tarifeler, navlun ücretleri, kurallar ve
yönergelerde meydana gelen değişiklikleri
bildirme süresi - ICC veya diğer bir
düzenleyici organdan alınan yetki ile başka
bir süre öngörülmedikçe bu süre çoğunlukla
30 gündür.
Stevedore (Stividor)
Gemilere mal yükleme/mal boşaltma işinde
çalışan kişi.
Straight Bill of Lading (Nama yazılı
konşimento)
Gönderilen malın doğrudan adı gönderilen
kuruluş (alıcı) olarak belirtilen tarafa
teslim edilmesini öngören ciro-edilemez
türde bir belge. Gönderilen kuruluşun
kimliğini tespit etmek için gerekli görülen
durumlar dışında taşıyıcı malı teslim
ettikten sonra belgenin geri verilmesini
istemez.
Stripping (Yükü sıyırma)
Yükü kamyondan boşaltma ve gönderilecek
malları varış yerine göre düzenleme.
Stuffing (Yükü konteynere koyma-konteynere
yükleme)
Yük konteynerini yükleme anlamına gelen argo
terim.
Supply Chain (Tedarik zinciri)
1) İlk hammaddelerden mamul ürünün nihai
tüketimine kadar olan ve tedarikçi ile
kullanıcı şirketler arasında bağ oluşturan
süreçler. 2) Bir şirketin içinde veya
dışında yer alıp da değer zincirinin müşteri
için ürün üretme ve hizmet vermesini mümkün
kılan işlevler.
Supply Chain Position (Tedarikçi
zincirindeki konum)
Firmanın kanalda işgal ettiği konum; bu
konum üretici, toptancı, dağıtıcı,
perakendeci olabileceği gibi, bunların
kombinasyonu şeklinde de olabilir.
Supply Chain Management (SCM) (Tedarik
zinciri yönetimi)
Hammaddelerin satın alınmasından son
kullanıcıya teslim anına kadar lojistik
sürecindeki tüm bilgi alışverişini kontrol
etme uygulaması. İdealde, bir ürünü teslim
etmek veya bir hizmeti vermek için
firmalardan oluşan bir ağ etkileşim içinde
işgörür.
Supply Chain Management 2(Tedarik zinciri
yönetimi)
Dağıtım ve malzeme yönetiminin geleneksel
lojistik işlevlerinin hammadde ve/veya stok
ve satış, pazarlama, bilgi teknolojisi ve
stratejik planlama işlevleri ile
kombinasyonu.
T
Take-Back (Geri-alma)
Üreticilerden bir ürünü ömrünün sonunda geri
çağırmak ve uygun şekilde elden çıkarmak
için toplamasını isteme.
Tanktainer (Konteyner tankı)
Standart konteyner iskeletine göre inşa
edilen ve sıvı ürünleri taşımak için
kullanılan tank.
Tare Weight (Dara ağırlığı)
1) Konteynerin ve ambalaj için kullanılan
malzemenin ağırlığı. 2) Taşımacılık terimi
olarak, aracın/kamyonun muhteva hariç
ağırlığı.
Tare (Dara)
Yükün ambalaj ağırlığı için düşülebilecek
brüt ağırlık miktarı. Mutad indirim 104
librede dört libredir.
Tariff (Tarife)
Yükletenin mal taşıma teklifi veya
taşıyıcının teslimat teklifi.
Third-Party Provider (Üçüncü-şahıs hizmet
kurumu)
Malları ve nakliye ve lojistik gibi
hizmetleri bir başka şirkete temin eden
firma.
Third-Party Logistics (Üçüncü-şahıs
lojistiği/dışardan sağlanan lojistik
hizmeti)
Üreticilere ve müşterilerine bir dizi
kombine lojistik hizmeti (örneğin depolama,
nakliye ve stok yönetimi) vermek üzere uzman
şirketlerden yararlanma.
Third-Party Logistics şunları içerir
Dolu kamyon, demiryolu, denizyolu, havayolu,
birden çok taşıma şekli de dahil olmak üzere
taşıma şeklinin seçimi, artı hızlandırılmış
veya küçük paketler
Taşıyıcı yönetimi
Özel filo yönetimi
Sözleşme çerçevesinde tahsisli taşıma işleri
Bilgi akışı
Tekli faturalama
Through Bill of Lading (Tek konşimento)
Yolda farklı taşıyıcılara aktarma yapılacak
olsa dahi çıkış noktasından nihai varış
yerine giden malları kapsar.
Tipping Fees (Çöpe atma ücreti)
Bir tonluk çöpü bir yeraltı çöplüğünde
yoketme maliyeti.
Title (Mülkiyet/zilyedlik belgesi)
Belirtilen emtia üzerinde
sahiplik/zilyedlik/devir hakkını belge
hamiline veren belge; örneğin konşimento ve
emtia senedi.
TL & LTL
TL dolu kamyon ve LTL de bir kamyonu
doldurmayan yük anlamına gelmektedir, ki bu
terimlerin her biri kamyonla taşımacılık
yapan şirketlerce verilen bir hizmeti
tanımlar. Bir kamyonu tam olarak dolduran
bir yükü A noktasından B noktasına göndermek
aynı üründen daha az miktarda bir yükü iki
nokta arasında göndermeye göre eksi bir
pound maliyet getirir.
TOFC
Piggyback (Bindirmeli taşıma) olarak da
adlandırılan açık yük-vagonu-üzerinde-römork
şeklindeki taşıma. TOFC şeklindeki taşımada
o ulaşım sınıfı için öngörülen özel taşıma
ücretleri uygulanır.
Tonnage (Tonaj/tonilato)
1) Geminin/teknenin taşıma kapasitesi. 2) O
kapasite üzerinden ödenen vergi/resim. 3)
Geminin taşıyacağı, ton cinsinden ifade
edilen ağırlık.
Total Productive Maintenance (TPM) (Toplam
üretkenlik bakımı)
Önleyici bakım artı teçhizatı esnekliği
arttırmak, malzeme kullanımını azaltmak ve
sürekli akışları iyileştirmek üzere
uyarlama, değiştirme ve rafine etme
yönündeki devamlı çabalar. Operatöre dönük
bir bakım olup tüm bakım faaliyetleri ile
ilgili tüm kalifiye elemanları da içina
alır.
Traffic (Trafik/akış)
1) En ekonomik mal sınıfı temin etmekten
sorumlu departman/bölüm ve malzeme ve
ürünleri nakletme yöntemi. 2) Nakliye
şirketlerince taşınan insanlar ve/veya mal.
Tramp (Gelişigüzel hatlarda çalışan gemi)
Sabit bir programa bağlı olarak belirlenmiş
bir güzergah üzerinde çalışmayan ve yük
bulunan herhangi bir limana uğrayabilen
gemi.
Transport Packaging (Nakliye ambalajı)
Ürünleri üreticilerden dağıtıcılara veya
perakendecilere nakletmek için kullanılan
ambalaj.
Transship (Aktarma yapmak)
Malın bir taşıma aracından bir başka taşıma
aracına aktarılması anlamında yaygın olarak
kullanılan bir terim. Malın yolda yeniden
elleçlenmesi.
Trip Charter (Sefer üzerine çarter)
Yükü özel sefer için taşımak üzere gemi
kiralama.
Two-Dimensional Barcoding (İki-yönlü
barkodlama)
Belli bir yerde daha fazla miktarda bilginin
saklanmasını mümkün kılan bir barkodlama
teknolojisi; tek sıra çizgi yerine, barkod
etiketi iki-yönlü bir noktalar ızgarasından
oluşur.
U
U.S. Customs Bonded Warehouse (ABD gümrüğü
antreposu)
İthalat vergisi (gerekiyorsa) ödeninceye
kadar, federal hükümet malın kontrolünü
elinde tutar. Gümrük resminin tahsil
edilmesi beklenen ithalat konusu mal
giderler ithalatçıya ait olmak üzere
malların gerekli gümrük resimleri ödeninceye
kadar serbest bırakılmayacağı yönünde
teminat vermeye hazır/verebilen bir
antreponun gözetiminde depolanır.
UCC
Tektip ticaret kodu.
Ullage (Aleç)
Konteyner tam dolu olmadığında mevcut olan
boş yer.
V
Valuation, Actual (Gerçek değerleme)
Uygulanacak navlun ücreti bedele bağlı
olduğunda yükleten tarafından konşimentoda
belirtilen malın gerçek bedeli.
Vendor-Managed Inventory (Satıcının kendisi
tarafından yönetilen stok)
Satıcının kendi dağıtım merkezindeki kendi
ürünlerinin stoğunu yönettiği süreç. Satıcı
stok bilgilerini müşteriden alır ve sonra
perakendecinin tesisinde yeterli stok
seviyesini idame ettirmek için ne kadar
gönderilmesi gerektiğini hesaplar.
Vessel Ton
100 kadem (feet) küp.
Virtual Logistics (Sanal lojistik)
Mercer Management Consulting'den David
Frentzel'in kurum-içi lojistik işlevinin
ortadan kayboluşunu ismen ve geleneksel
tasvir ile tanımlamak için geliştirdiği bir
terim. Bu senaryoda, lojistik tedarik
zincirinin her noktasında yer alan pek çok
kişi tarafından yönetilir veya hep birlikte
outsource edilir (dış kaynak kullanımına
gidilir).
Voyage Charter (Sefer üzerine çarter)
Tespit edilmiş tonilato ücreti üzerinden bir
limandan bir başka limana belirli bir sefer
için yük gemisi hizmetinden yararlanma.
W
Warehouse (Depo)
Kiralama esasıyla mal ve emtiayı teslim
alma/depolama yeri. Depocu malları muhafaza
ederken olağan özeni göstermekle yükümlüdür.
Wastage (Fire)
Elleçleme, bozulma, sızdırma, çekme vs
nedenlerden ötürü malda meydana gelen kayıp,
fire.
Waybill (Taşıma senedi, konşimento)
Adi taşıyıcı yükünün bir parçasını oluşturan
malın cinsini içeren belge. Malın menşeini,
varış yerini, gönderileni/göndereni ve
istenen tutarı gösterir. Suretleri malla
birlikte gider ve ilk işlemi yapan/teslim
eden acentede kalır. Taşıyıcı tarafından
özellikle transit geçiş sırasında kendi iç
kayıtları ve kontrolu için kullanılır. Bir
taşıma sözleşmesi değildir.
Weigh Station (Tartı istasyonu)
Karayollarında mal taşıyan motorlu araçların
brüt araç ve/veya dingil ağırlıklarının
kontrolu için uğramak zorunda oldukları,
tartıların bulunduğu daimi istasyon. Pek çok
eyalet kendi ağırlık limitlerine uyulması
bakımından portatif tartılar da kullanırlar.
Daha çok giriş limanı tesisleri ile bir
arada olurlar.
Weight (Ağırlık-çeki)
Sevkıyatta, ağırlık brüt (malın ve kabın
ağırlığı), net (malın herhangi bir kapsız
yalnız kendisinin ağırlığı) ve yasal (nete
benzer, belli bir ülkenin/yargı çevresinin
öngöreceği şekilde belirlenmiş ağırlık)
olarak da adlandırılır.
Wharf (Rıhtım/iskele)
Akıntı/sahil hattına paralel inşa edilmiş
yükleme/boşaltma terminali.
Wharfage (Rıhtım/iskele işlemleri ücreti)
Rıhtımdaki yükleme/ boşaltma işlemleri için
alınan ücret.
White Goods (Beyaz eşya)
Bulaşık makinesi, kurutma makinesi,
buzdolabı gibi ev eşyası.
Y
Yard (freight)
Belli alan içinde araçları depolamak, yükü
yüklemek/boşaltmak ve yolculuk tarifesi veya
tren düzeninin elvermediği taşımaların
yapılabileceği trenler oluşturmak için
kullanılan bir ray sistemleri birimi.
Öngörülen sinyallere/düzenlemelere tabidir.
Z
Zero Returns (Sıfır iade)